PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Mashaf-i Reş (Kara Kitap)


AYDIN
05-11-2009, 09:25 PM
Mashaf-i Reş (Mushaf-i Res - Kara Kitap)

http://http://img242.yukle.tc/images/7683iris.jpg (http://www.yukle.tc)

Yaratılış nazariyelerinin anlatıldığı yeryüzüne ait bir kitap olup Yezidilere dair geçmişteki olaylar ile Yezidilik adabını içerir. Ayrıca Kara Kitap'ta renkler ve yiyeceklerle ilgili bazı yasaklar da yer almıştır.



Şimdi Mashaf-i Reş 'ten bir bölüm sunalım; Başlangıçta Tanrı, kendi yüce özünden Beyaz İnci' yi yarattı ve bir kus yarattı ki adi Anfar' di. Ve inci' yi onun sırtına koydu, ve orada kırk bin yıl oturdu. İlk gün, yani pazar günü, Azazil adlı meleği yarattı; işte o, hepsinin başkanı olanı Ta'us Melek (Tavus kuşsu Melek)' tir. Pazartesi günü Tanrı, Darda' il adlı meleği yarattı ki o, Şeyh Hasan' dir. Salı günü, Israfil' i yarattı ki, Şeyh Şams' dır. Çarşamba günü, Cebra' il adlı meleği yarattı; o da Abu Bekr' dir. Perşembe günü, Azrail' i yarattı ki, Saacadin' dir. Cuma günü, Semna' il aldı meleği yarattı; o da Nasir' ud - Dindir. Cumartesi günü, Nura' il adlı meleği yarattı, ki o [. .] Melek Ta' us (Melek Tavus)' u onların başkanı yaptı. Ondan sonra Tanrı, yedi göğü, Yeryüzünü, ve güneşi ve ayı yarattı [...] İnsani, kuşları ve tüm hayvanları yarattı, ve onları pelerininin boşluğuna yerleştirdi, ve Inci' nin üzerinden indi, melekler de yanındaydı. Sonra yüksek sesle Inci' ye doğru haykırdı, o da düşüp dört parçaya ayrıldı. içinden su fışkırdı ve deniz oldu. Dünya yuvarlaktı, üzerinde çatlak yoktu. Sonra Tanrı, bir kus biçiminde Cebrail' i yarattı, ve dört bucağın yönetimini ona emanet etti. Sonra bir gemi yarattı ve onun içinde otuz bin yıl kaldı, ondan sonra Laleis' e geldi ve konakladı. Dünyanın içinde haykırdı, ve yoğunlaşmayla deniz oluştu, ve dünya yeryüzüne dönüştü ve titremeye devam ettiler. Sonra Cebrail' e, Beyaz Inci' nin iki parçasını getirmesini buyurdu, parçalardan birini yeryüzünün altına yerleştirdi öbürünü de Göğün Girişi' ne (cennetin girişi) kapı olarak koydu. Sonra onların içine güneşi ve ayı yerleştirdi, onların kırpıntılarından da yıldızları yarattı, ve onları göğe süs olarak astı. Ayrıca yeryüzünü süslemek üzere meyve ağaçlarını, bitkileri ve dağları yarattı. Hali' nin üzerine Taht' i yarattı. Sonra, dedi ki Ulu Tanrı : Melekler, Adem' le Havva' yi yaratacağım, onları insan yapacağım, ve ikisinden, Adem' in belinden gelmek üzere, Sehr ibn Cebr doğacak; ve ondan tek bir halk türeyecek yeryüzünde; Azazil' in, yani Ta'us Melek' in toplumu olan Yezidi halkıdır bu. Sonra Şeyh Adi b. Musafir' i Suriye' den göndereceğim ve o gelip Lales' te kalacak.Sonra Tanrı, kutsal ülkeye indi ve Cebrail' e, dünyanın dört bucağından toprak getirmesini buyurdu; Toprak, hava, ateş ve su. Onlarla bir adam yaptı ve kendinden ona bir ruh bağışladı. Sonra Cebrail' e. Adem' i Cennet' e yerleştirmesini buyurdu, orada meyveyle bütün yeşil bitkileri yiyebilsin diye : ancak buğday yemesi yasaktı. Yüz yıl sonra Ta' us Melek, Tanrıya dedi ki: nerede ve nasıl üreyip çoğalacak? Tanrı ona ve yönetimi sana bırakıyorum bu konudadedi. O zaman Melek Tavus, gidip Adem' e sordu : ç buğday yedin mi ? O da yanıtladı : ır, çünkü Tanrı bunu bana yasakladı, 'Ondan yememelisin' dediMelek Ta' us söyle dedi ona : senin için çok daha iyi olur.Ama Adem' in, yedikten sonra karni sisti, ve Ta' us Melek onu Cennet' ten çıkardı, ve bıraktı, ve göğe çıktı. O zaman Adem, karninin miskinliği yüzünden acıyla kıvrandı, çünkü bedeninde çıkış deliği yoktu. Ama Tanrı bir kuş gönderdi, o da Adem' in bedeninde bir çıkış deliği açtı, böylece Adem rahatladı. Ve Cebrail yüz yıl ona görünmedi, ve o mutsuz oldu, ağladı. O zaman Tanrı, Cebrail' e buyurdu, ve o gelerek Adem' in sol koltuk altından Havva' yi yarattı. Sonra Melek Tavus, halkımıza demek istiyorum ki, çok acı çeken Yezidyardım etmek üzere yeryüzüne indi ve eski Asurluların yanında, bizim de basımıza krallar dikti; bu krallar Nesrukh (ki o, Nasir' ud - Din' dir) ve Kamush (o da, Sultan Fakhru' d - Din' dir) ve Artımus (ki. Sultan Samsu'd - Din' dir) adini taşıyorlardı. Bundan sonra iki kral tarafından yönetildik; birinci ve ikinci Şapur adlı bu kralların yönetimi yüz elli yıl sürdü ve onların soyundan gelen Amir' lerimiz bizi bugüne dek yönetmişlerdir,ve biz dört kabileye bölündük. Bize khass (marul) haram kılınmıştır, çünkü kadın peygamberimiz olan Khassa' nin adını anımsatmaktadır; kuru fasulye de haramdır, koyu mavi boya kullanmamız yasaktır; Yunus peygambere saygısızlık etmiş olmamak için, balık yememiz haramdır; Ceylanları da yemeyiniz, çünkü onlar peygamberlerimizden birinin sürüsü olmuşlardır. Ayrıca, Şeyh ve müritleri, tavus kuşuna saygısızlık etmemek için, horoz da yemeyiniz; çünkü tavus kuşu, daha önce sözü edilen yedi tanrıdan biridir ve biçimi horozu andırır. Yine, Şeyh ve müritleri sayın, helvacıkabağı yemekten sakininiz. Bundan başka, ayakta işemek, ya da oturmuş haldeyken giyinmek, ya da Müslümanların yaptığı gibi helada taharetlenmek, ya da onların banyolarında gusül etmek, bize yasaklanmıştır. Ayrıca, tanrımız olan Şeytan' in adini ya da onu anımsatan Kitan, Sar, Sat gibi adları ya da Mal' un , [...] na' l gibi sözcükleri ağza almak yasaktır. Önce [ ...] bizim dinimize, puta taparlık dediler ve Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve İranlılar dinimizden uzak durdular. Kral Ahab ile Amran, bizdendi; öyle ki, bizim Pirbub diye adlandırdığımız Ahah Beelzebub' un Tanrısından yardım dilerlerdi. Bizim Babil' de Bakti-Nossor (Nebukadnezzar) adlı bir krallımız vardı; Iran' da Ahasuerus, İstanbul' da Ağrıkalus da bizdendi. Gök ve yer var olmadan önce Tanrı, suların üzerinde bir teknenin içindeydi. Sonra, yaratmış olduğu inciye kızdı, onu başından attı; incinin karılmasından dağlar, çınlamasından kum tepeleri, dumanından da gökler meydana geldi. Sonra Tanrı, göğe çıktı ve gökleri yoğunlaştırdı; ve onları, altlarına destek koymadan yerleştirdi, ve yeryüzünü her yanından çevirdi. Sonra ellerine kalemi aldı, ve tüm yaratıklarının adlarının listesini çıkardı. Kendi özünden ve nurundan altı tanrı yarattı ki bunların yaratılması, bir lambanın başka bir yanan lambadan yakılması gibiydi. Sonra Birinci Tanrı, İkinci Tanrı' ya dedi ki : göğü yarattım; sen oraya çık, ve bir şeyler yarat.Ve o, göğe çıktığı zaman, Güneş var oldu. Kendisinden sonraki Tanrıyla, 'Çık' dedi ve ay yaratıldı. Ve ondan sonraki Tanrı, gökler' i harekete geçirdi; ve ondan sonraki Tanrı, yıldızları yarattı; ve ondan sonra gelen Tanrı, el - Kuragh' i, yani Sabah Yıldızı' nı (venüs) yarattı; ve her şey böyle yarattı.



ŞEYH ADİ'NİN İLAHİSİ

benim bilgim tüm varlıkları kuşatır

benim varlığım benden gelir

benim gelişimin nedeni,yine benim

zamanınıda bilen benim

evrende var olan her şey benim buyruğumdadır

her yer,insanlar otursun,oturmasın

ve tüm yaratılmışlar benim buyruğumdadır

benim egemenliğim,başka egemenliklerden üstündür

sözlerim her zaman doğrudur

yeryüzünün yargıcı ve yöneteniyim

benim yüceliğime tapınır insanlar

bana gelirler öperler ayaklarımı

benim gökleri kat kat yaratan

başlangıçta haykıran benim

Şeyh'im ben,benden başka yoktur tapacak

benim kendimi mucizelerle gösteren

bana indirildi mutluluklar kitabı

dağları eriten efendimden

tüm yaratılmış insanlar bana gelirler

saygıyla öpmek için ayaklarımı

meyveler üretirim,gençliğin ilk özsuyundan

kendi gücümle ve bana yönelirler öğrencilerim

ışığının önünde sabahın karanlığı dağılır

yol gösteririm isteyenlere

Benim Adem'in cennette yaşamasına neden olan

Nemrud'un kızgın ateşte kalmasınada

Ahmet'e adaletli davranmasında önderlik ettim

benim yolumda ilerlettim onu

bana gelir tüm yaratıklar

sevgimi armağanlarımı kazanmak için

bana uysunlar diye;ve yüceltirler gücünü ve görkemini kötülüğümün.

karşıma çıktı o öldürücü aslan

öfkeyle, ve ben haykırdım taşa çevirdim onu

karşıma çıktı yılan

ve ben irademle kuma çevirdim onu

benim vurup titreten kayayı

ve yanından fışkırtan suların en tatlısını

benim bildiren, kesin gerçeği

benden gelir acı çekenleri avutan kitap

benim, biricik yargıç

yargılamak hakkımdır

İlk yazları yarattım, su versinler diye

suların en tatlısını ve en güzelini

eli açıklığımla ben neden oldum belirmesine

ve gücümle saflaştırdım onu

bana dediki cennetin efendisi

"sensin tek yargıcı ve yöneticisi yeryüzünün"

bazı mucizelerimi kendim sergilerim

bazılarıysa varlıkların kendilerinde açığa vurulmuştur

banim dağlara boyun eğdiren

banim altımda, benim irademe göre

ürkünç görkemimim karşısında haykırır canavarlar

gelir tapınırlar bana, öperler ayaklarımı

Şam'lı adi'yim ben misafirin oğlu

Yüce bağışlıyıcı çeşitli adlar verdi bana

göksel tacı,makamı,ve yedi göğü ve yeryüzünü

gizlerime erenlerin yüzünde, benden başka tanrı yoktur

her şey benim buyruğum altındadır

onun için b enim önderliğimi yadsımayın

ey insanlar bana karşı çıkacağınıza boyun eğin

yargılama gününde karşıma geldiğinizde mutlu kılınırsınız

her kim bana bağlı olarak ölürse

cennete göndereceğim onu

Ama kimki beni tanımadan ölür

acı ile kıvrandıracağım onu

diyorumki yüceler yoktur dengim

yaratırım ve istediğimi zengin yaparım

övgüler bana her şey benim irademle olur

ışığı ben bağışlarım evrene

ben o hükümdarım ki büyüklüğüm kendimden gelir

yaratılmıuş tüm zenginlikler benim buyruğumdandır

izlemeniz gereken bazı yolları gösterdim ben size ey insanlar

bana yakın olmak isteyenler dünyayı unutmalıdır

sözlerim her zaman doğrudur

yükseklerdeki bahçe beni hoşnut edenler içindir

ben gerçeği aradım ve onaylayıcısı oldum onun

aynı gerçeği kavrıyanlar, en yüksek yere ulaşacaklar benim gibi