PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Niğde Tarihi


hira_pc
06-14-2008, 11:58 AM
Niğde’nin antik adı “NAHİTA” dır. Bahçeli buluntuları ve Çamardı-Kestel’de ortaya çıkarılan kalay madeni, Niğde tarihinin M.Ö 5000 yılına kadar uzandığını gösterir. Hitit ve Asur yazıtlarından M.Ö 1800’den itibaren, bölgede 1000 yıl süreyle Hititlerin yaşadığı anlaşılmaktadır. M.Ö 710’da Asurluların Hitit egemenliğine son vermesiyle bölge Friglere geçmiştir.

M.Ö 17 yılında Romalıların bölgeye gelişine kadar, Medler, Persler, İskender’in Helenistik Kapadokya Krallığı ve Bergama Krallığı yörede yaşamıştır. 395 yılında Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Niğde, Bizans (Doğu Roma) toprakları içinde kalmıştır.

Türklerin (1071) Anadolu’ya gelişi ile başlayan Selçuklu Devleti egemenliği 1308 yılına kadar sürmüştür. 1470 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğunun kesin hakimiyetine giren bölge Cumhuriyet dönemine kadar gelmiştir


Niğde ili târihî eserleri ve tabiî güzellikleri bakımından zengin iller arasında yer alır. Selçuklu devri Türk eserleri bakımından Konya, Kayseri ve Sivas’tan sonra gelir. Bakımsızlık yüzünden birçoğu yıkılmıştır.

Alâaddin Câmii: Birinci Alâaddin Keykubâd zamânında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233’te yaptırılmıştır. Selçuklu sanatının günümüze kadar en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat âbidesidir. Niğde’nin en eski câmisi olup Mîmar Sıddık bin Mahmûd ve kardeşi Gâzi yapmıştır. Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan câminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür. Câmi süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en kıymetli eserlerinden biridir. Damalı minâresi câmiye ayrı bir güzellik katmaktadır.

Sungur Bey Câmii ve Türbesi: Moğol asıllı Sungur Bey tarafından 1335’te yaptırılmıştır. On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra yeniden yapılmıştır. Mîmârî özelliği ve taş işçiliği şahâne olan câminin süslemeleri çok zengindir. İlk yapıldığında iki minâreliydi. Câminin yanında Sungur Beye âit sekiz köşeli bir türbe vardır.

Paşa Câmii: On beşinci asra âit Osmanlı eseridir. Ali Paşa tarafından yaptırılan câmiyi oğlu Murâd Paşa genişletmiştir. 1909’da tâmir gören câminin yanında türbe ve çeşme vardır.

Şah Mescidi: Sungur Bey Câmii yakınında olup 1413’te yaptırılmıştır. Kare plânlı bir câmidir.

Hanım Câmii: Alâaddin Tepesinin doğusunda olup 1452’de yapılmıştır. Arife Hanım tarafından tâmir ettirildiği için Hanım Câmii olarak bilinir. Karamanoğulları devri eseridir.

Dış Câmii: On altıncı asır Osmanlı eseridir. Tek kubbelidir. İnce işçilikli ve sedef kakmalı minber Sungur Bey Câmiinden getirilmiştir.

Ulu Câmi: Bor ilçesindedir. Karamanoğlu Alâaddin Bey tarafından 1410’da yaptırılmıştır. Câmi dikdörtgen biçimindedir.

Ak Medrese: Karamanoğlu AlâaddinAli Bey tarafından 1409’da yaptırılmıştır. Adını kapısındaki beyaz mermerden alır. Selçuklu mîmârî tarzının çok güzel bir örneğidir. Ali Bey Medresesi de denir. 1936’da restore edildikten sonra arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır. Geometrik motiflerle süslü giriş kapısı çok güzeldir.

Hüdâvend Hâtun Kümbeti: Moğol İlhanlı vâlisi Sungur Bey zamânında, Dördüncü Kılıç Arslan’ın kızı Hüdâvend Hâtun tarafından 1312 senesinde yaptırılmıştır. Sekizgen plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür. Doğusunda bulunan taçkapı yıldız geçmeler ve çeşitli motiflerle süslenmiştir.

Gündoğdu Türbesi: Hüdâvend Hâtun Kümbetinin yanındadır. 1344’te ölen Hakkı Besvap için yaptırılmıştır. Kare plânlı yapı içten kubbe, dıştan piramit çatı ile örtülüdür. Türbenin kapısı geometrik, bitki ve örgü motiflerinden meydana gelen kuşaklarla çevrilidir.

Sungurbey Kütüphânesi: Emîr-ül-ümerâ Seyfeddîn Sungur Ağa tarafından 1335 senesinde yaptırılmıştır



Eski Eserler:

Niğde Kalesi: Selçuklu Sultânı Birinci Alâaddin Keykubat yaptırmıştır. Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde onarım gördüğü kitâbe ve motiflerden anlaşılmaktadır. En son Fâtih devrinde İshak Paşanın emriyle tâmir ettirilmiştir. Safevî ve Akkoyunlu tehlikesi sona erince kale tâmir ettirilmemiştir. Bugün kale ve onu çevreleyen üç sıra hâlindeki surlardan pek azı kalmıştır.

Niğde Müzesi: 1976’da yapılmıştır. Antik Çağa âit eserlerle, Selçuk ve Osmanlı devrine âit 12 bin eser sergilenir. Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır.

Tyna Harâbeleri: Bor ilçesinin Kemerhisar bucağı yakınındaki şehir kalıntıları, Hititlere âit ve M.Ö. 2000 yılında önemli bir merkez olan Tuvana şehrine aittir.

Güllüdağ Harâbeleri: Niğde’nin 40 km kuzeyinde Bozköy ve Kömürcü köyleri arasında Güllüdağ’da bir Hitit şehridir. Şehir kalıntıları 3 km2dir ve surlarla çevrilidir. M.Ö. 8. asırda yangın neticesi yıkılmış ve bir daha yapılmamıştır. Savaş ve tapınak kalıntıları vardır.

Kaya Kilise ve Manastırlar: Roma ve Bizans devrinde Ihlara Vâdisinde kayalara oyulmuş kilise ve manastırlar olup, bâzısı bir saatte gezilecek kadar büyüktür.

Su Kemerleri: Kemerhisar-Bahçeli kasabaları arasında Roma devrinden kalma su kemerleridir.

Roma Havuzu: Bahçeli kasabasındadır. Etrâfı mermerle çevrili Roma devrine âit bir havuzdur.

Gümüşler Manastırı: Niğde’ye 8 km mesâfede Gümüşler kasabasındadır. Roma devrinde yapılmıştır.