Gaziosmanpaşa
09-18-2008, 02:21 AM
Çemberlitaş'ı restore eden uzmanlar, radyo dalgalarıyla yaptıkları zemin taramasında, anıtın altında çok sayıda oda olduğunu ortaya çıkardı. Odalarda, Hz. İsa'ya ait olduğuna inanılan kutsal emanetler bulunduğu belirtiliyor.
stanbul'un simgelerinden biri olan Çemberlitaş'ta yapılan restorasyon çalışmaları, yüzyıllarca saklı kalan bilgileri de gün ışığına çıkardı. Tarihi kaynaklarda belirtilen yer altı odaları, radyo dalgaları sonucunda elde edilen grafikler sayesinde ortaya çıkarıldı ve krokisi çizildi. Tarihi kaynaklara göre, bu odalarda İmparator Konstantin'in annesi Helena'nın Kudüs'ten getirdiği Hz. İsa'nın üzerine gerildiğine inanılan haç ve ellerine ayaklarına çakılan çivilerin de bulunduğu kutsal emanetler bu odalarda bulunuyor.
İstanbul 5 No'lu Anıtlar Yüksek Kurulu Başkan Yardımcısı, 'İstanbul'un İlkleri ve Enleri' adlı kitabın yazarı İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Göncüoğlu, "Hristiyanlığa ait kutsal bazı eşyalar'ın Çemberlitaş'ın altında olduğuna inandığını" söyledi. Kutsal Kase'nin bir efsane olduğunu, ancak bu isim altında Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait kutsal bazı emanetlerin kastedildiğini belirten Göncüoğlu, "Hz. İsa'ya ait bazı eşyaların ve üzerine gerildiğine inanılan haçın bazı parçalarının Çemberlitaş'ın altında olduğu, sadece Osmanlı kaynaklarında değil, Roma ve Bizans kaynaklarında da var. Çemberlitaş, aslında bu özelliğiyle Hıristiyanlar için Vatikan'dan daha kutsal bir yapı" dedi.
BAŞKAN ER: EVET ORADALAR
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er de, "Çemberlitaş'ın tepesindeki Apollon heykelinin fırtınada yıkılmasından sonra buraya haç yerleştirilmesi, anıtın dini yönden önemli kabul edildiğini gösteriyor. Büyük bir ihtimalle Çekmberlitaş'ın altında da Kudüs'ten getirilen Hırıstiyanlığa ait emanetler bulunuyor. Bu müthiş bir abide. Osmanlı tarihçisi Hezarfen Hüseyin Çelebi'nin yazdığı ve diğer tarihi kaynaklarda 17. asırda Hz. İsa'ya ait bazı eşyanın buraya getirildiğine dair önemli bilgiler var. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra hazine avcılarının, buranın altına girmek için tünel kazdıklarını biliyorum" diye konuştu.
VATİKAN: BİZ DE İNANIYORUZ
Vatikan İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, daha önce yaptığı açıklamada, "Roma'da ve Kudüs'te de Kutsal Haç Kilisesi vardır ve bu haçın bazı parçaları da burada sergilenir. Haç'ın parçalarının İstanbul'a getirilip, Çemberlitaş'ın altına gömüldüğüne de inanırız" derken, "Kutsal Kase" efsanesinin ise "palavra" olduğunu söylemişti.
GİZLİ TÜNEL KAZDILAR
1919'da İstanbul'un işgal yılları sırasında, Çemberlitaş'ın altına girmek için yakındaki bir kahvehaneden yapılan kaçak kazı girişimi, Müslüman halkın müdahalesi ile önlendi. 1929'da Danimarkalı Teosof (Dini Hatıralar Araştırıcısı) C. Vett, İstanbul tarihi üzerine çalışan E. Mamboury'nin yardımıyla benzer bir girişimde bulundu. Bu çaba da Müslüman halkın infiali sonunda durdu.
ANNE KRALİÇE HELENA GETİRDİ
Bazı kaynaklara göre Haçlılar'ın İstanbul'u kuşatma sebeplerinden biri de Çemberlitaş altında yer alan Kutsal emanetlerdir. Osmanlı tarihçisi Hezarfen Hüseyin Çelebi, 17. Asır'da yazdığı 'Tarih-i Devlet-i Rumiye' adlı eserinde konuyu şöyle anlatıyor: "(İmparatorun) Validesi Helena nam hatun Kudüs-i Şerif ziyaretine varıp Kamame nam kiliseyi bina eyledikte, Hristiyanların itikadınca Yahudilerin Hazreti İsa'yı üzerine gerdikleri salibi (haçı) ve eline ayağına vurdukları mıhları (çivileri) ve bazı mucizelere ait eserleri Yahudilerden alup, oğlu Konstantin'e hediye getürdü. Ol dahi, tazim ile alup hazinesinde sakladı. Sonra zaman ile hatırına geldi ki, bizden sonra gelen melikler, caiz ki, bu mübarek eserlerin kadrini bilmeyüp saygıda kusur ideler, ya da saklamayup yabana atalar. Büyük günah ola. Emreyledi ki: Yerin altında taştan ve metin bir hücre bina edüp, ol hücrenin içine mezkur eserleri koyup saklayalar. Sonra üzerine halen mevcut olan kırmızı amudu alamet için koydu."
Bizans tarihçisi A.A. Vasiliev de, 'Bizans İmparatorluğu Tarihi' adlı eserinde Konstantin'in annesi Helena'nın Filistin'e gittiğini ve orada Hz. İsa'nın gerildiği haçın parçalarını ve haç çivilerini alıp getirdiği yazmıştı.
İLK İMPARATOR KONSTANTİN ŞEREFİNE
M.S. 330'da Doğu Roma İmparatorluğu'nun ayrı bir devlet olarak ortaya çıkmasıyla birlikte İmparator Konstantin'in kendi adını verdiği 'Konstantinopolis' başkent oldu. Çemberlitaş, şehrin ikinci tepesindeki büyük oval meydanın ortasına Konstantin'in şerefine dikilen ilk anıtlardan biriydi ve üzerinde İmparator'un heykeli vardı. "Forum Konstantin" diye bilinen meydan, ayrıca sütunlu galerilerle de çevriliydi. Ancak meydandaki yapılar ve Çemberlitaş zamanla gördüğü zararlar yüzünden orijinalinden geriye daha kısı bir anıt ve daha az eser günümüze kalmıştır. Sütunun blokları zamanla ve yangınlardan dolayı çatladığı için demir çemberlerle çevrilmesinden dolayı çemberlitaş adını almıştır.
stanbul'un simgelerinden biri olan Çemberlitaş'ta yapılan restorasyon çalışmaları, yüzyıllarca saklı kalan bilgileri de gün ışığına çıkardı. Tarihi kaynaklarda belirtilen yer altı odaları, radyo dalgaları sonucunda elde edilen grafikler sayesinde ortaya çıkarıldı ve krokisi çizildi. Tarihi kaynaklara göre, bu odalarda İmparator Konstantin'in annesi Helena'nın Kudüs'ten getirdiği Hz. İsa'nın üzerine gerildiğine inanılan haç ve ellerine ayaklarına çakılan çivilerin de bulunduğu kutsal emanetler bu odalarda bulunuyor.
İstanbul 5 No'lu Anıtlar Yüksek Kurulu Başkan Yardımcısı, 'İstanbul'un İlkleri ve Enleri' adlı kitabın yazarı İTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Göncüoğlu, "Hristiyanlığa ait kutsal bazı eşyalar'ın Çemberlitaş'ın altında olduğuna inandığını" söyledi. Kutsal Kase'nin bir efsane olduğunu, ancak bu isim altında Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait kutsal bazı emanetlerin kastedildiğini belirten Göncüoğlu, "Hz. İsa'ya ait bazı eşyaların ve üzerine gerildiğine inanılan haçın bazı parçalarının Çemberlitaş'ın altında olduğu, sadece Osmanlı kaynaklarında değil, Roma ve Bizans kaynaklarında da var. Çemberlitaş, aslında bu özelliğiyle Hıristiyanlar için Vatikan'dan daha kutsal bir yapı" dedi.
BAŞKAN ER: EVET ORADALAR
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er de, "Çemberlitaş'ın tepesindeki Apollon heykelinin fırtınada yıkılmasından sonra buraya haç yerleştirilmesi, anıtın dini yönden önemli kabul edildiğini gösteriyor. Büyük bir ihtimalle Çekmberlitaş'ın altında da Kudüs'ten getirilen Hırıstiyanlığa ait emanetler bulunuyor. Bu müthiş bir abide. Osmanlı tarihçisi Hezarfen Hüseyin Çelebi'nin yazdığı ve diğer tarihi kaynaklarda 17. asırda Hz. İsa'ya ait bazı eşyanın buraya getirildiğine dair önemli bilgiler var. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra hazine avcılarının, buranın altına girmek için tünel kazdıklarını biliyorum" diye konuştu.
VATİKAN: BİZ DE İNANIYORUZ
Vatikan İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, daha önce yaptığı açıklamada, "Roma'da ve Kudüs'te de Kutsal Haç Kilisesi vardır ve bu haçın bazı parçaları da burada sergilenir. Haç'ın parçalarının İstanbul'a getirilip, Çemberlitaş'ın altına gömüldüğüne de inanırız" derken, "Kutsal Kase" efsanesinin ise "palavra" olduğunu söylemişti.
GİZLİ TÜNEL KAZDILAR
1919'da İstanbul'un işgal yılları sırasında, Çemberlitaş'ın altına girmek için yakındaki bir kahvehaneden yapılan kaçak kazı girişimi, Müslüman halkın müdahalesi ile önlendi. 1929'da Danimarkalı Teosof (Dini Hatıralar Araştırıcısı) C. Vett, İstanbul tarihi üzerine çalışan E. Mamboury'nin yardımıyla benzer bir girişimde bulundu. Bu çaba da Müslüman halkın infiali sonunda durdu.
ANNE KRALİÇE HELENA GETİRDİ
Bazı kaynaklara göre Haçlılar'ın İstanbul'u kuşatma sebeplerinden biri de Çemberlitaş altında yer alan Kutsal emanetlerdir. Osmanlı tarihçisi Hezarfen Hüseyin Çelebi, 17. Asır'da yazdığı 'Tarih-i Devlet-i Rumiye' adlı eserinde konuyu şöyle anlatıyor: "(İmparatorun) Validesi Helena nam hatun Kudüs-i Şerif ziyaretine varıp Kamame nam kiliseyi bina eyledikte, Hristiyanların itikadınca Yahudilerin Hazreti İsa'yı üzerine gerdikleri salibi (haçı) ve eline ayağına vurdukları mıhları (çivileri) ve bazı mucizelere ait eserleri Yahudilerden alup, oğlu Konstantin'e hediye getürdü. Ol dahi, tazim ile alup hazinesinde sakladı. Sonra zaman ile hatırına geldi ki, bizden sonra gelen melikler, caiz ki, bu mübarek eserlerin kadrini bilmeyüp saygıda kusur ideler, ya da saklamayup yabana atalar. Büyük günah ola. Emreyledi ki: Yerin altında taştan ve metin bir hücre bina edüp, ol hücrenin içine mezkur eserleri koyup saklayalar. Sonra üzerine halen mevcut olan kırmızı amudu alamet için koydu."
Bizans tarihçisi A.A. Vasiliev de, 'Bizans İmparatorluğu Tarihi' adlı eserinde Konstantin'in annesi Helena'nın Filistin'e gittiğini ve orada Hz. İsa'nın gerildiği haçın parçalarını ve haç çivilerini alıp getirdiği yazmıştı.
İLK İMPARATOR KONSTANTİN ŞEREFİNE
M.S. 330'da Doğu Roma İmparatorluğu'nun ayrı bir devlet olarak ortaya çıkmasıyla birlikte İmparator Konstantin'in kendi adını verdiği 'Konstantinopolis' başkent oldu. Çemberlitaş, şehrin ikinci tepesindeki büyük oval meydanın ortasına Konstantin'in şerefine dikilen ilk anıtlardan biriydi ve üzerinde İmparator'un heykeli vardı. "Forum Konstantin" diye bilinen meydan, ayrıca sütunlu galerilerle de çevriliydi. Ancak meydandaki yapılar ve Çemberlitaş zamanla gördüğü zararlar yüzünden orijinalinden geriye daha kısı bir anıt ve daha az eser günümüze kalmıştır. Sütunun blokları zamanla ve yangınlardan dolayı çatladığı için demir çemberlerle çevrilmesinden dolayı çemberlitaş adını almıştır.