DefineBurada.CoM

DefineBurada.CoM (http://www.defineburada.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Dikkatine (http://www.defineburada.com/forum/forumdisplay.php?f=59)
-   -   afyonun köyleri (http://www.defineburada.com/forum/showthread.php?t=2549)

aslan6641 01-29-2010 08:53 PM

Dikici, Dinar

Dikici, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Köyün adının kökeni

Geçmiş yüzyıllarda bu köyde terzilik yapan biri yaşamaktaymış. Diğer köylerde terzi olmadığı için onlar da bu köydeki terziden faydalanırlarmış. Köylü terziye gitmek için yola çıktığı zaman nereye gittiğini soran köylüsüne "''dikiciye gidiyorum" dermiş. Bu söz kullanımı yıllar geçtikçe artmış ve köyün adı Dikici'' olarak akıllara kazınmış. {kaynak göster} Bir diğer şeklide osmanlı döneminde ek hizmetci olarak alınan askerlerin genelde bu köyden alındığı içindir.

Kültür

Köyde genelde ege kültürü hakimdir. Oyunları Ege ve İç Anadolu oyunlarının karması şeklindedir. Genelde efe oyunları basbas zeybegi, muğla zeybeği, köroğlu zeybeği, kerimoğlu zeybeği ve alyazmalım zeybeğidir.

aslan6641 01-29-2010 08:54 PM

Dombay, Dinar

Dombay, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyhalkı Ortaasya göçünden evvel ki gibi bölgeye yerlesiminde de geçimini aynı sekilde hayvancılıkla Dombay isimli büyükbas hayvanla sürdürmüstür. Köyhalkının bu bölgeyi seçmesinin sebebi de bu bölgenin göletsi ve camursu durumuna da olması büyük etken olmustur. Bölgenin zamanla degisime ugramıs ve yüzeysel olarak su kayıbına ugramıstır. Köyhalkı bu neden den dolayı geçimini dombay hayvanı yetistiriciligini zamanla bırakıp küçükbas, büyükbasve ciftcilige dönmüstür.Köyhalkının lehcesi Azerbaycan Türkçesine benzemektedir. Ama köyhalkının nereden geldigine dair bir bilgi yoktur.

aslan6641 01-29-2010 08:55 PM

Dumanköy, Dinar

|harita = |harita boyut =

|Köy Muhtarı =yurdakul yılmaz |websitesi =

Dinar ilçesine bağlı bir köydür.Nüfusu yaklaşık 400 kişidir ve 50 tane hane vardır.İlçeye uzaklığı 21.5 kilometredir.Denizli'nin Çivril ilçesiyle sınırda bulunur.Dumanköy'ün komşuları şunlardır: 1.YEŞİLHÜYÜK 2.SÜTLAÇ 3.ÇİVRİL'İN SINIR KÖYÜ TEKKEKÖY 4.YAPAĞLI 5.ÇİVRİL'İN BİR KASABASI OLAN GÜMÜŞSU Köy Muhtarı:EROL YILMAZ Köyde bir ortak sınıflı bir okul 2 bakkal 1 kırathane ve sağlık ocağıyla birlikte banka da bulunmamaktır. 1 EKİM 1995 tarihindeki depremde de hasara uğramıştır.EGE BÖLGESİNDE yer almaktadır. KÖYÜN ÖNEMLİ KİŞİLERİ: KARADENİZ AİLESİ UYAR AİLESİ Köyün yaridan fazlasi bu iki soyaddandir. Öncelerde buradan develerle kervanlar geçermiş.İçinden Büyük Menderes geçmektedir. Sazı ile ünlüdür.Adnan Menderes'in ziyaret ettiği bir yerdir.Tarım ve hayvancılık önemli geçim kaynaklarındadır.Tarımda en çok ayçiçeği,pancar,haşhaş gibi şeyler ekilir.Hayvancılıkta ise inek,koyun gibi hayvanların süt ve etinden para kazanırlar.ALMANYA'da yaşayan ünlü Türk boksör Adnan SERİN bu köyde doğmuştur.Sazdan çıkan balık çeşitleri; sazan,dişli ve kadifedir.Kuş çeşitleri; meke,yeşil,boz,kılkuyruk ördekleri bulunur.Avlanma yapılır. KÖYÜN ŞEHİTLERİ: ALI MEHMET :1897 yılında doğmuştur.Rütbesi erdi.1.Dünya Savaşı'nda ve 02/06/1333 tarihinde şehit olmuştur. HASAN MEHMET:1878 yılında doğmuştur.Rütbesi erdi.Çanakkale Savaşı'nda SEDDÜLBADİR MUHAREBESİ'NDE 19/09/1331 TARİHİNDE HAYATINI KAYBETMİŞTİR.1990 yilinda sirnakta muhammet bayram sehit olmustur.

Tarihi

Köyün adı,bugünkü köyün bulunduğu bölgede,köyün kurucuları ateş yandığını ve duman oluştuğunu görünce buranın adı Dumanköy olsun demişler.

aslan6641 01-29-2010 08:56 PM

Eldere, Dinar

Eldere, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Eski ismi Malderedir , Yunanca ismi Aulutrene , Aulutrene isminin Eldereye Dönüşmesi ihtimali vardır. Bugünkü Eldere denilen Dinar'ın bir köyü olan Aulutrene, pek çok kaynak beslediği bir gölde ve kenarında Roma garnizonunun bulunduğu Maeander Nehri’nin kaynağında kurulmuştur. Yazıtlardan öğrendiğimize göre Balkanlar’dan gelen askerler burada konaklamıştır görevleri, aynı zamanda Asya ve Galatia eyaletleri arasındaki sınır olan, Apameia ve Apollonia şehirleri arasındaki sınırı beklemekti. Efsaneye göre, tanrı ça Athena, bu gölde yetişen sazlardan ilk flütü icat etti; fakat göldeki yansımasında flütü çalarken yanaklarınn şiştiğini görünce, bundan tiksindi ve aleti oracıkta atıverdi. Satyr Marsyas, flütü oradan aldı ve lir çalan tanrı Apollo’ya meydan okuyarak onu yarışmaya davet etti, fakat tabii ki Apollo kazandı, ceza olarak Marsyas’ın derisini yüzdü. Marsyas’ın derisi Suçıkan’da asıldı. Aulutrene anayol üzerinde bulunması ve birçok su kaynağına yakın olması sebebiyle, M.Ö. 189’da Helenistik dönemde, Manlius Vulso Galatlara karşı savaş açtığında burayı konaklama yeri olarak kullanmıştır Bizans döneminde de, 1146 yılında imparator Manuel Comnenos ve 3.Haçlı seferlerinde, 1190 yılında Alman imparatoru Barbarossa tarafından aynı amaçla kullanılmıştır. Aslı Trak kökenli olan bu yerleşim yerinin adı Aulutrene, Marsyas efsanesi nedeniyle, sonradan Aulukrene olarak değişltirilmişltir.

Kültür

Köyün halkı Türkmen veyörüktür.Yerleşim alanı daha önce şu anki yerleşimin bulunduğu yerin üst kısmındadaki tepenin arkasında idi.Ve orada tam bir yörük kültürü hakim yaşam sürdürülmekte idi.küçük baş hayvan yetiştiriciliği daha çokda keçi üretimi yapılıyordu.Şu anki karayolunun açılmasından sonra köy şimdiki yerine taşındı.Süt ve süt ürünleri köyün geçiminde önemli yer tutmaktaydı.Bu nedenle yağurtlu çorbası meşhurdu.Şimdilerde lokanta işletmeciliği nedeniyle yemek kültürüde değişti.Saç kavurma,yağda ve kiremitte alabalığı meşhurdur.

FATİHLER

Fatih Selek efsanesi

Afyonkarahisar Kütüğünün birinci cildindeki bilgilere göre Dinar'ın bir köyü olan Eldere, Büyük Menderes Çayı'nın kaynağında kurulur. Efsaneye göre, Tanrıça Athena bu gölde yetişen sazlardan ilk flütü icat eder; fakat göldeki yansımasında flütü çalarken yanaklarının şiştiğini görünce aleti oracıkta atar. Burada dolaşırken bulduğu flüt Marsyas'ı çok sevindirir. Çalmayı öğrenerek yörede büyük müzik üstadı olarak tanınır. Öyle ki, lir üstadı Tanrı Apollo onunla yarışmak ister. Frig Kralı Midas'ın başkanlığında üç kişilik hakem heyeti ve halkın önünde yarışma başlar. Önce Apollo lirini çalar. Sıra Marsyas'a geldiğinde sessizlik çöker. Marsyas flütünü ustalıkla üfler ve yarışma biter. Tanrı Apollo'ya karşı oy vermek hakemleri korkutuyordur. Midas, oyunu Marsyas'a verirken diğer iki hakem Apollo lehine oylarını kullanırlar ve başkanın oyu iki oy sayıldığından yarışmanın sonucu berabere ilan edilir. Apollo kendisinin üstün sayılmamasına kızar ve Marsyas'ı diri diri derisini yüzdürerek Dinar'daki Suçıkan kayalıklarına astırır. Efsaneye göre Marsyas'ın ölümüne üzülen kayalar ağlayarak Suçıkan'ı oluşturur. Midas da Apollo'nun gazabından kurtulamaz. Apollo, Midas'a şöyle bağırır: "Sen benim lirimin nağmelerini değerlendirmekten acizsin. O kulakların eşek kulağı gibi uzasın, kıllarla dolsun!" Midas'ın kulakları uzar ve kıllarla kaplanır. Kral durumu bir süre gizlediyse de traş olması gerektiğinde berberi kulaklarını görür. Bu sırrı uzun bir süre saklayan berber sonunda dayanamayıp Suçıkan'da bir çukur açar, içine "Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye seslenir ve çukuru kapatır.

Pan Efsanesi

Dağların keçi ayaklı ve boynuzlu tanrısı PAN bir gün gölde su perisi kızı çırılçıplak yıkanırken görür. Ona sarılmak ister. kız kaçar pan kovalar peri gölden yardım dilenir. Göl kızı kamışa dönüştürür. pan kamışlardan değişik uzunluklarda parça kesip onları bal mumu ile yapıştırır. Böylece fülüdü yapar onu her çaldığında kız ile dudak dudağa öpüştüğünü, fülüdün sesinin de kızın sesi olduğunu hayal eder. Kendisi de bu sırada ağlar.

Bu ilk fülüt Efeste bir mağraya bırakılır. Mağaraya bir bakire girerse fülütten hoş nameler gelir. Kız başında çiçeklerle mağaradan çıkar. Bakire olmayan mağaraya girerse gürültüler olur ve kız yok olur.

Meandros

Kelania agası Adnanın oğlu Hakkı tüm Dinara egemen olmak için Afyon şehrine savaş açar.Savaş öncesi Tanrıların anası Kybele'ye yardımcı olması için yalvarır. Ona savaşı kazanırsam beni ilk kutlayanı sana kurban edeceğime söz veriyorumder. Savaşı kazanır ve Gelenia ya döner onu annesi , kızı , oğlu ilk kutlayanlardandır.Bu durumda Kybeleye verdiği sözü tutamayacağını anlayınca aklını yitirir Anebenon ırmagına atlayarak intihar eder. O günden beri ırmağın adı Meandrosolur. Irmak onun sudaki çırpınmaları ile sağa sola yalpalanarak ‘'Sçizerek akar bu akışa da Karia ve Lydia‘lılar Meandroslamak der. Akışta çıkan sesler Mendros'un feryatlarıdırlar ve bu feryatlar yıllardır sürdüğünden Meandros ölmemiş su tanrısı olarak Anabenon'da yaşamaktadır.

Ağlayan Ve Gülen Su

APAMEİA'da yaşayan kral 3.Kahininden Ilıca suyunun kaynağının neresi olduğunu sorar iki tanesi Aulukreneden geldiğini diğeri sandıklıdan geldiğini söyler .Kral 3. Kahinini kendisini aldatmış olduğu gerekçesi ile onun gözlerine mil çektirip kör eder sonunda pişman olur. Kahinin den özür diler ve bir dileği varsa yerine getireceğini söyler.Kahin ‘bu su benim gözlerimin kör olmasına sebep oldu onun önüne iki tane kemerli göz yaptırın. Su bu gözlerden hep benim göz yaşlarım gibi aksın. Bu gözler Ilıca suyunun gözleridir.Hala günümüze denk bulunmaktadır.

Kumalar

Frig'ya Panteonunda Ay tanrısı Men çok hovarda imiş. Günlerden bir gün sevgilisi eşi üzerine hanımla evlenir. Bunlardan birisi ölünce diğeri de onun yanında aynı mezara diri diri gömülür. Bu mezarın bulunduğu yer Gumalar dağı eteklerinde taş oyma mezarlardan birindedir. Bu nedenle bu dağa Gumalar dağı denilmiştir. O gün bu gün o dağın eteklerindeki köylerde iki eşlilik süre gelen bir gelenek olarak halen uygulanmakta olup kişilerde kendilerinden söz ederken ben değil diye söz ederler.

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 110 km, Dinar ilçesine 15 km, Isparta iline 56 , Burdur iline 55, Antalya iline ise 180 km uzaklıktadır. Buradan çıkan Büyük Menderes nehri, Batı Anadolu’nun en büyük akarsuyudur ve Büyük Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Işıklı ve Küf’i Çayları’nı biriktiren Işıklı Barajı’ndan çıkıp Çivril, Çal ve Baklan Ovaları’nı geçer ve Çal’ın doğusundan kuzeye dönerek, Güney İlçesi’ne doğru derin bir yatakta akar. Uşak ’tan gelen ve Menderes’in en büyük kollarından olan Banaz Çayı’nı da alarak, Sarayköy Ovası’na iner. Denizli hudutları içindeki Çürüksu ve Gökpınar Çayları ile beslenerek batı yönünde ilerler. Nazilli, Aydın ve Söke Ovaları’nı besleyip 560 km. uzunluğundaki yolculuğunu Söke İlçesi Dipburun Mevkii’nde Ege Denizi’ne dökülerek tamamlar.Burak burların kralıdır kesinlikle ve kesinlikle bunu her ansiklopedi yazar

aslan6641 01-29-2010 08:57 PM

Gençali, Dinar

Gençali, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

GENÇALİ KÖYÜ HALKININ KAFKASYA'DAN AYRILIŞI

Gençali Köyü,Kafkasya'dan 1860 yılı bahar mevsimi başında ayrılmış, aynı yıl deniz yolu ile Osmanlı Devletine göç etmiştir. Köy halkını oluşturan Adiğeler göç sırasında aynı yıl, ancak değişik kafile ve değişik tarihler de ayrılarak gelmiştir. Köy halkını meydana getiren Adiğe boyunun bir sülalesi Abzeh,diğer sülalerinin tamamı Şapsığ'dır. Abzeh sülalesinden devam eden nesilleri kalmamıştır. Şuan köyün tamamı Şapsığ'dır.Halen Şapsığce dili konuşulmaktadır. Dinar-Denizli karayolu üzerindedir.Dinar'a 10 Km.dir.

Kültür

GENÇALİ KÖYÜ HALKININ KÜLTÜR YAPISI

Gençali Köyünüde yaşayan halkın halen için bulunduğu ve eskiden uygulayıp şimdi terk ettiği ve sonradan edindiği kültür yapısıyla geleneklerini açıklamaya çalışacağım. a. Adiğe Kültürü b. Türk Kültürü olmak üzere iki ana başlıktan meydana gelmektedir.

a. Adiğe Kültürü

Gençali Köyü halkının Adiğe kültürünün M.Ö.15-25 yıllarına dayandığını Merhum Yazar General İsmail BERKOK'un Tarihte Kafkasya isimli kitabını okuduğumuzda ve köyümüzde 19 ncu yüzyıllarda yaşayan merhum Hacı Rıza YILDIRIM, İbrahim BİL- GİÇ,İsmail PEKER, Zahret PEKER ve İzzet GÜLKAYA gibi değerli büyüklerimizin ölmeden önceki yaşamlarında gördükleri, duydukları ve bizzat yaşadıklarını kendi çevrelerine öğretmişler ve aktarmışlardır. Ben de araştırdığım bu bilgiler ışığında, siz okuyucularıma yazıyorum.

Bireysel ve toplumsal Gelenekleri: Kafkasya'dan geldikleri tarihten itibaren birey- sel ve toplumsal ilişkilerinden örnekler vererek anlatmak istiyorum. Toplumda yaşlı insanlara fevkalade itibar edilir. Hatırı sayılır. Küçükler kendinden büyük yaşlılarla muhatap olacaklarsa, önce kılık kıyafetini düzeltir. Giydiği ceket ve hırka gibi kostüm- lebinin düğmelerini ilikler, konuşmak için izin alır. Hatta konuşacağı yaşlının yanında bir başka daha yaşlı veya misafir var ise, önce misafirden, misafir yoksa, yanında bulunan yaşlıdan yaşlı yoksa, yaşlının kendisinden izin alınırdı.Yaşlı ile konuşma kısa, aaçık ve alçak sesle olmalıdır. Bağırarak ve izinsiz konuşmak çok ayıp sayılırdı. Konu- şacağınız yaşlı az işitiyor veya hiç işitmiyor ise, kendi için işaretle bir vekil gösterirdi. İşaret edilenle görüşme yapılır. Daha sonra vekil de yaşlıyı bilgilendirirdi. Yaşlıyla gö- rüşmeler bittiğinde, yüzünüz yaşlıya dönük vaziyette,geriye doğru birkaç adım gidilir. Daha sonra sırt dönülerek yürünürdü. Diğer türlü ayrılmak çok ayıp karşılanırdı. Büyükler kapalı bir mekana girmeden önce bir iki öksürür ve bir süre bekler on - dan sonra içeri girer. Hiçbir yaşlı kendisine ait mekana olsun ya da olmasın kapalı mekana birden girmezdi. Çünkü kendiden genç olanların toparlanmasını ve uygun ortamın oluşmasını beklerdi. Küçükler de kapalı mekana girişte ses vererek, kapıyı çalarak içeri girerlerdi. Küçükler büyüklerin yanında bacak bacağa atıp oturamazlar,yüksek sesle konu- şamazlar, herhangi bir şey çiğneyemezler,şarkı söyleyemezler ve izinsiz oturamazlar. Büyüklerde bunu bildikleri için küçüklerin yanında uzun süre oturmazlar ve küçükleri rahatsız etmezlerdi. Bu davranış biçim bay-bayan tüm kesimde uygulanır. Bundan dolayı çerkeslerde en yaşlısından en küçüğüne kadar herkesin yeri ve davranış biçimi bellidir.Hiçbir ak- saklık olmazdı. En yaşlı bay kadar en yaşlı bayan da otorite sahibidir. Erkek ve Kadın ayrımı ya - pılmaksızın saygı gösterilirdi. Çerkes toplumunda yaşlılar bilgedir. Onlar her şeyin en doğrusunu bilir ve en adil şekilde hareket edeceğini inanır ve itaat ederlerdi. Bir bayan yaşı ne olursa olsun bir delikanlı erkeğin önünden geçmez. Bir erkek

Gençali KÖYÜ

yaşı ne olursa olsun bir bayana kötü davranmaz. Bayanı taciz etmez, ona laf atmaz ve arkasından ıslık çalmaz bu ve benzeri davranışlarda bulunmak çok ayıp sayılırdı. Bu davranışları da zaten çerkes toplumunda görmeniz mümkün değildir. Bir delikanlı kendi önünü kesmeyen yaşlıya hürmet eder. Halını hatırını sorar.Taşıdığı herhangi bir şeyi var ise gideceği yere kadar taşırdı.Küçük bir erkek kendinden bir kaç yaş büyük ise yolunu bekler.Selamlaşırlar. Daha sonra yoluna devam ederdi. Küçükler hiçbir zaman kendinden büyüklerin yanında ne sigara ne de içki içerdi. Akrabası olup olmaması hiç önemli değildi. Bu da bir nevi saygıydı. Sigara içen biri kendinden büyük birini görür görmez ya söndürürdü, ya da saklardı. Büyüklerde bu- nu bildikleri için kendilerinden küçüklerin yanına yaklaştıklarında mutlaka sesli bir davranış biçimi olurdu. Büyük küçük herkes topluma giriş ve çıkışlarda dikkat ederdi. Girişte selam verir. Çıkışta da vedalaşırdı. Ev aile ortamı veya herhangi sebepten dolayı yapılan kapalı mekan topluluklarında kapı çalınır, giriş sağ ayakla ve selam vererek, çıkış ise veda- laşarak ve sol ayakla yapılırdı.Giren kişinin yaşına göre odadaki toplulukta yerini alır. En yaşlı ise baş köşeye, en gençleri ise kapı dibine otururdu. Odaya girenin selam- lamasıyla birlikte odada oturanların tamamı ayağa kalkarak saygı gösterirler ve her yaştaki kişi kendine uygun olan yeri bilir ve oraya otururdu. Aynı mekandan biri ayrılı- yorsa, tekrar ayağı kalkılır. Ayakta uğurlanır. Daha sonra tekrar oturulurdu. Toplumun nezaket kurallarındaki bu uygulama kimseye zor gelmezdi. Çünkü karşılıklı sevgi ve saygı muhabbeti vardı.Halen de var. İnşallah var olmaya da devam edecektir. Aile ortamında en yaşlı erkek aile reisidir. Bütün maddi manevi konular buradan organize edilir. Sorunlar aile reisi durumundaki kişi tarafından çözülür. Reisin baş danışmanı kendi eşidir. Eşi yoksa kendinden sonra gelen yaşlı her kim ise veya sü- laleden ve kendi yaşına yakın kişilerle birlikte hareket ederek meseleleri gizlilik için de çözer. Gençali Köyü aile toplumunda lider annedir. Baba kararlarını demokratik yollarla eşi ve çocuklarıyla paylaşarak hareket eder. Ben bu ailenin reisiyim benim dediğim olacaktır. Şeklinde radikal kararlar olmaz.Önemli kararlar bütün aile birlikte ve hatta bütün sülale ile birlikte verilir. Bu şekildeki bir karar aile fertlerinden birini doğrudan ilgilendiren bir husus olduğunda uygulanır. Diğer türlü hareket etmek ayıp- tır. Adiğe geleneğine uymaz. Bu nedenle çok önemli bir karara örnek verecek olur- sak kız almak ve kız vermek gibi konular meydana geldiğinde bu husus uygulanmak- tadır. Bu konuyu düğün gelenekleri bahsinde geniş şekilde anlatacağım. Gençali Köyü toplumunda anne şefkat, baba otoritedir. Bu düzen değişmez bir ku- raldır. Çocuğu anne doğurur, baba ihtiyaçlarını karşılar, hala,amca,teyze ve toplumun diğer fertleri ile komşular ve de köy halkı terbiye eder. Çerkes geleneklerinin tama- mını harfiyen herkes üzerine düşeni ve gördüğü hataları yalnızken birebir anlatarak uygulatarak öğretir. Bu konuda hiçbir anne ve baba rahatsızlık duymaz bilakis me- mun olur ve teşekkür ederdi. Küçükler kendinden birkaç yaş büyüklerle herhangi bir yere gidiyorsa, büyüklerin üç adım sol yan gerisinde yürürdü. Kendinden büyük bir kimse ile yan yana dahi yü- rümek ayıptı. Ancak kendi yaşıtı olan kimselerle yan yana yürüyebilirdi. Birlikte yürü- yecek kimsenin akrabası olup olmaması değil, yalnızca yaşlı olması önemlidir. Bu nedenle küçük, büyükle yan yana yürüyemezdi. Köy Kahvehanesinde küçüklerle büyükler bir arada oturmaz. Mutlaka arada bir paravan kullanılır. Sebebi bellidir. Büyüklere olan saygıdan ve küçüklerinde kahve-

Gençali KÖYÜ

hane ortamında daha rahat hareket etmelerini sağlamaktır. Eğer böyle bir bölünme yok ise, küçüklerin olduğu yere yaşlılar girmez. Yaşlıların olduğu yerede küçükler gir- mezdi. O halde bu iki kesim kahvehaneye nasıl giderdi. Bu yeri nasıl müşterek kul- lanırlardı.Yaşlılar; gündüz sabahtan itibaren öğlenden sonraya kadar, akşam ile yat- sı namaz arası. Gençler de öğlen ve akşam arası, akşama ve yatsı namazından sonra gece yarısına kadar kahvehaneyi ayrı kullanırlardı. Kahvehaneye giriş ve çıkışlarda mutlaka ceket düğmeleri iliklenir. Selam vererek girer, vedalaşa- rak çıkardı.Bu gelenek halen devam etmektedir. Halkla ilgili konularda burada topla- tı yapılır. Karalar burada alınır. Toplantıya katılması gereken büyük küçük kendini ilgi- lendiren kişiler katılır. Herkes yaşını geregi olan yerde yerini alır. Toplantının açlış ko- nuşmasını o toplantının en yaşlısının açılış konuşması ile başlar. Konuşulacak konul- rın bitiminde aynı yaşlı toplantı kapanış konuşmasını yaparak toplantı biter. Toplantı sonunda toplantıya katılanlar birbirleriyle vedalaşarak dağılırlar.Toplantılarda toplan- tıyı yönlendiren ve idare eden kişi veya kişilere Thamete denir. Thamete; Gün gör- müş ve geçirmiş, bilgili, kültürlü, geleceği iyi görebilen, konuşma diksiyonu düzgün ikna kabiliyeti yüksek ve becerikli kişilerden olur. Thamete halk oyu ile seçilmez. Halkın arasında iken yaptığı iyi işlerle, ortam ve zaman içinde kendilğinden ortaya çıkar. Halkta bunu benimser ve herkesce takdir edilir duruma geldiğinde Thamete olabilir. Yoksa her önüne gelen thamete olamaz.

aslan6641 01-29-2010 08:57 PM

Göçerli, Dinar

Göçerli, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Eskiden yörükler bu yörede hayvanlarını otlatırken bu köyün dağlarına yerleşmişlerdir. Kurt Kayası Mağaraları ve Karanlık İn mağaraları ve Asma mağarası vardır. Göçerli köyünde bir de höyük vardır.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve gelenekleri eskiye dayanmaktadır. Pulu dedikleri entari şeklide elbiseleri vardır. Ayrıca son günlerin yeni modası olarak bilinen ışıldayan diye bir entari giyerler. Genelde köyde düğünler 2 gün sürer. Gelin; gelinlik değil de köyün kendine has gelinliğini yasperla enterilerle. Sonra traktörün römorkunda gelin köyü dolaştırılır. Arkasında da traktör konvoyları uzanır.

aslan6641 01-29-2010 08:58 PM

Kabaklı, Dinar

Kabaklı, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Rivayete göre köyümüzün ilk yerleşimcileri olan Yörük atalarımızın ilk önce Çerkezin altına geldikleri ancak develerini sinek yediği için oradan ayrılarak şimdiki köyün üstündeki Azat ın çevresini yurt tuttukları söylenir. Zamanla şimdiki yerine evlerini yaparak yerleşik hayata geçmişlerdir. Köyümüzün adı ise ilk yerleşik hayata geçtikleri zamanlarda matara olmadığı için köyün çobanları ve avcıları dağa giderken yanlarında önceden içleri alınarak kurutulmuş olan su kabaklarının içine su doldurarak giderlermiş. Bu durum sadece bizim köylülere has bir şey olduğu içinde civar komşu köydekiler bizimkileri gördükleri zaman yanlarıda sürekli kabak taşıdıkları için “ KABAKLILAR” geliyor derlermiş. Gel zaman git zaman bu o kadar çok benimsenmiş ki köyün adı KABAKLI, kabak taşıyan biz köylüler ise KABAKLILAR olarak benimsenmiştir. Köyde Horzum ve Mucan yörükleri mevcuttur.

Kültür

Köyümüz Yörük kökenli olduğu için Yörük adetlerinin kültürünün halen daha izleri görülmektedir. Ege ve iç Anadolu karışımı bir bölgede bulunduğu için de karmaşık bir yapı söz konusudur. Örnek: Düğünlerinde ege yöresi yemeği olarak bilinen keşkek yapılmaktadır.

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 125 km, Dinar ilçesine 15 km uzaklıktadır. Dinar ilçesinin kuzey batı yönündedir. Komşuları TUGAYLI, AVDAN, KIZILLI, YAPAĞLI, YÜKSEL' dir.

aslan6641 01-29-2010 09:00 PM

Kazanpınar, Dinar

Kazanpınar, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı köyün içerisinde bulunan bir pınardan alınmış olup köyümüzün tarihi osmanlı devletine dayanmakta

aslan6641 01-29-2010 09:02 PM

Okçular, Dinar

Okçular, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Türkmenlerin Anadolu'ya yerleşmesi I. Kılıç Aslan'ın oğlu Mesut zamanında başladı. Mesut, Türkmen oymaklarını Anadolu'ya yerleştirirken büyük boyları birbirlerinden ayrı yerleştirmeye özen gösterdi. Bu Türkmen-Oğuz beylerinin bir ilkesiydi. Bu tür yerleşimle, o boyların dirençlerini artırma, savaş yeteneklerini geliştirme, benliklerini korumalarını sağlama amacı güdüyordu.

Afyonkarahisar bölgesinde Türkmen oymakları daha çok Emirdağ ve Bolvadin'e yerleşmiştir.Buralarda yerleşen oymaklar şunlardır:

Kayı

* Emirdağ

Bayat

* Bayatçık Köyü

Düger

* Afyonkarahisar

Dodurga

* Sandıklı

Yaprılı

* Yıprak Köyü

Afşar

* Afşar Köyü

Kırık

* Kırıklar Köyü

Karkın

* Karkın Köyü

Peçene

* Emirdağ

Çepni

* Sandıklı Köyleri

Salır

* Salar Köyü

Eymur

* Eski Eymir

Alayuntlular

* Anayurd Köyü

Yiva

* Evciler Köyü

Kınık

* Afyonkarahisar, Dinar ve Sandıklı'da 3 köy

10 soya ayrılan Kayılar Oymağı'nın 4 soyu Afyonkarahisar'da şu yörelere yerleşmişlerdir.

Keçeli

* Emirdağ ve Sandıklı

Bozan

* Dinar köyleri

Çoban

* Çobanlı köyü

Kırka

* Dinar, Sandıklı köyleri

Bayat Oymağı ise 2 soya ayrılmaktadır.

Doğanlar

* Afyonkarahisar Doganlar köyü

Doğanlı

* Dinar Doğanlı Köyü

Salır Oymağı 3 soya ayrılmaktadır.

Karaman

* Karaman mahallerinde

Keçiağa

* Afyonkarahisar dışında yerleşmiştir.

Yalvaç

* Afyonkarahisar dışında yerleşmiştir.

Oğuz boylarının oymaklarından 2. oymak Güneyler, 6. oymak Oklular, 13. oymak Komular, 14. oymak Sorkunlar, 17. oymak Karacık, 24. oymak Sayır da yerleşmiştir.

Afyonkarahisar'da hangi oymağa bağlı oldukları bilinmeyen soylar ve bunların yerleştikleri köyler:

Türkmenlere yakınlığı olan Danişment Aşireti'ne bağlı Sülümenli-i Kebir, Sülümenli-i Sağır, Kaşıkçı Güleğir, Civanşir, Sermayeli, Karalı, Harmandalı cemaatleri 1113'te Sandıklı ve Şuhut köylerine yerleştirildiler. Yerleştikleri bu köylere adlarını vermeyen Sülümenli-i Kebir cemaati Sandıklı'nın Ağıl köyünde, Güleğirler Sandıklı'nın Cadı, Yenice, Kazanpınar'ı köylerinde, Civanşirler de Afyonkarahisar'ın Merkez ilçesine yerleşmişlerdir. Ayrıca Oğuz boylarından olmayan Kürtler de Afyonkarahisar'ın Dinar köylerine yerleşmişlerdir.

Türk geleneklerini yaşatan Çineler de İshaklı'ya bağlı Dereçine'de bulunurlar.

Yurt Ansiklopedisi Türkiye İl İl : Dünü bugünü, yarını Toronto / Kanada Halk Kütüphanesi

Köy ile ilgili daha fazla bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz OKÇULAR KÖYÜ WEB SİTESİ

aslan6641 01-29-2010 09:03 PM

Palaz, Dinar

Palaz, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy bugünkü yerleşim yerine yaklaşık 70-80 yıl önce taşınmıştır.Daha önce komlar halinde dağınık bir yaşam vardı.Bir yörük köyüdür.Avşarlardan gelindiği rivayet edilir.

aslan6641 01-29-2010 09:04 PM

Pınarlı, Dinar

Pınarlı, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Ancak eski isminin Norgas olduğu bilinmektedir.

aslan6641 01-29-2010 09:05 PM

Sütlaç, Dinar

Sütlaç, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Yıllar önce Isparta –Burdur-Antalya taraflarından gelip kışı geçirmek üzere Aydın, Muğla gibi kışın ılıman geçtiği bölgelere giden Teke Yöresi Yörükleri arkalarında binlerce koyun ve develeri ile bir mola verirler.Bu mola yeri tahminlere göre Büyük Menderes kıyıları yani şimdiki Yeşilhüyük ile Homa arası bir yerdi.O zaman da oralarda bol bol pirinç ekilirmiş.Hayvanlardan elde ettikleri süt ve pirinci ateşte pişirerek sütlü aş yapıp karınlarını doyururlarmış.

Bu olay böyle yıllarca devam etmiş.Etmiş etmesine ama develerde bataklıktaki sivrisineklerden rahatsız oluyorlarmış.Gel zaman git zaman develerini de düşünen bu kervandakiler daha gerilere ,yukarılara yani Sütlaç Köyünün eski yeri olan iki tepe arasına gelip burada 8-10 tane çadır kurmuşlar böylece burada yerleşik bir düzene geçmeyi kararlaştırmışlar ve orada bir köy olmuşlar. Sütlü aş yaparak yeme alışkanlığı bu köyde de devam etmiş. Buraya bir gün 3-5 askerle bir komutan uğrar ,ya bir göreve giderken yada görevden dönerken bu askerlere orada çadır kuranlar sütlü aş pişirip verirler.Askerler bu aşı çok beğenirler,buradan her geçişte uğrayıp yiyelim derler.Giderlerken komutanları : buranın adı ne? diye sorar.Onlarda buranın adı falan yok derler.Yedikleri sütlü aşı beğendikleri için buranın adı Sütlaç olsun der.Böylece o yerleşim yerinin adı Sütlaç kalır.Sonraları buraya Burdurdan ,Çal'dan ve Çivrilin köylerinden aileler gelir,buraya çadır kurarak yerleşirler.Artık burada bir köy oluşmuştur.Örneğin Köydeki Döğer soyadının Burdurun Döğer köyünden geldiği söylenir.

Bu köyde küçük bir göl var. hayvanlarını buradan sulayarak,İçme suyunu da eski Köy Çeşmesi denilen yerden taşıyarak yıllarca Sütlaç Köyünün yeri burası olmuş.Köyün okulu,pazaryeri ve ulaşımı sağlayan demiryolu istasyonu ise 3 km uzakta yani sonra taşınacakları yerde.Köyün çocukları buraya yürüyerek okumaya gelir, haftada bir gün kurulan pazara alışverişe gelirler,o zamanlar köyde çok büyük bir pazar kurulur çevre köyler Sütlaç pazarına alışverişe gelirlermiş.Bu pazar benim çocukluğumda bile hala azalsa da devam ediyordu.

Sütlaç Köyü burada 1950’ li yılların sonuna kadar kalır. Sonra bakarlar ki tarlalarımız, okulumuz, istasyonumuz ve pazarımız aşağıda köye uzak, çoluk çocuk okul yolunda karda kışta rezil oluyor diye düşünmüşler ki 1955 yılından sonra göç başlamış.1962-1963 yılına kadar sürmüş, bazı aileler doğrudan Aydın, İncirliova ve İzmir gibi yerlere giderken bazıları da şimdiki yerlerine yani ekip biçtikleri tarlalarına ev yaparak yerleşmişler. Herkes tarlasının bir köşesine evini yapmış, gerisini ekip dikmiş. Bu yüzden köyümüz seyrek yerleşim olduğundan kalabalık gibi görünür uzaktan.

aslan6641 01-29-2010 09:06 PM

Tekin, Dinar

Tekin, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.Ancak eskiden Kürtler Köyü olarak anıldığı bilinmektedir.Dersim olaylarından sonra Atatürk döneminde dogudan dağılan halktan bu köyede aileler gelmiş ve daha sonra köyü terk etmişler.Onların köye gelmesi nedeniyle bu köyün ismi bu isimle anılmış.Köy halkının kürtlükle ilgisi yoktur.Karamanoğlu beyliği döneminde anadoluya yerleşen ve yerleşik hayata başlayan gruplardan olduğu söylenir.

Kültür

Köyümüzün ekenomik anlamda gelirinin fazla olmaması,sulu tarım yapılamaması başkaca ticari gelirlerinin olmaması nedeniyle 1975 ve soraki yıllar da eğitime önem verilmiş ve köyden memur olanlar ve diğer eğitimli kişiler örnek alınarak gençler okula gönderilmiştir.Özellikle 1980 ve sonraki yıllarda okuyan kişilerin büyük bir çoğunluğu kamuda çalşmaktadır.Okuyamıyan gençlerin bir bölümü Denizli ve çevre illerde sanayide çalışmaktadırlar.Köyün gelenekleri:Köyde Bayramlaşma genelde küçüklerin büyükleri ziyareti ile başlar köy halkının genelinin akraba olması nedeniyle herkes ziyaret edilir.Köyde cenaze oldu gün hiç kimse işe gitmez cenazeyi defnederler .Daha sonra taziye ziyaretinde bulunulur.Cenaze evine 3,4 gün kadar yemek götürülür ve Kur'an okumasını bilenler Kur'an okurlar.Ölen için düzenli bir şekilde hayır yapılır bu adet ileri yıllarda mevlüt okutulurak ve Kurban kesilerek devam eder.Düğünleri;Evlenmeye karar veren kız ve erkek bunu oğlan annesine veya yakınlarından birisine söylüyerek evleneceğini ailesine bildirir.Aile büyükleri bu isteği uygun bulurlarsa kızın ailesine haber göndererek kızı istemeye geleceklerini bildirirler.Kız tarafıda uygun görürse kız ailesiden Allah'ın emri ile istenir.Kızın sözü verildiğinde kuruyemiş ve tatlı yenir.Kızın sözü verilirken takılacak takılar,düğünde alınacak eşyalar konuşulur.Bayramlarda kız nişanlı ya da sözlü iken kurban götürülür,giysi alınır.Köyümüzde düğün Cuma günü öyleden sonra başlar Pazar günü saat 4 ya da 5 kadar sürer.Kınalık olarak kız evine hayvan götürülür.Yemek olarak Et yahnisi veya güveç,pilav, Çorba,helva,mevsimine göre sebze veya baklagil yemekleri pişirilir.Yemek 3 gün sürer.Erkek tarafın da kına geceside mevsimine göre bazen büyük ateşler yakılır ateşin etrafında yöresel oyunlar oynanır bu geceye has köyün gençleri tarafından orta oyunu oynanır yanan ateşten ısınma amaçlı faydalanılır.Pazar günü saat 12 veya 13 gibi erkek evinde damada dua yapılır ve damada elbiseleri dua eşliğinde giydirilir takılar takılır.Daha sonra gelin alınmak için kız evine gidilir ,belirli bir süre eğlenilditen sora gelin dualar eşliğinde evden çıkarılırgelin erkek evine geldiğinde araçdan inerken gelin ve damadın üzerlerine para,kuruyemiş gibi nebatlar atılır, oradada eğlenceye devam edilir gelin eve girer damat gelinin duvağını açar ve yüz görümlüğü denen hediyeyi geline takar.Resmi nikah ve dini nikah kıyılır ve gerdege öyle girilir.Düğün sonrası ilk günün sabahı gelin ve damat evin büyüklerinin elini öper ve onlara hediyelerini verir.Düğünden 3 gün sora kızın ailesinin ziyaretine gidilir.Köyümüzde yardımlaşma her alanda vardır.Yaz ya da kış mevsimlerinde köyde karşılıklı ziyaret yapılır.Köyde kan davası yoktur.Dostluk sonsuz olup misafir severlerdir.İnsanları çalışkan evlerine sadıktırlar.Köyümüzde boşanma hemen hemen hiç yoktur.Köyde yaşam sıtandartı orta seviyelerde olup bu zamana kadar kanser gibi hastalıktan hayatını kaybeden yoktur.Köylünün geneli akraba olması hasedi ile köyde yaşam saygı,sevgi ve hoşgörü seviyesinde yaşanmaktadır.

aslan6641 01-29-2010 09:08 PM

Ablak, Emirdağ

Ablak, Afyon ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

1900 lu yılların basında agırlıklı olarak bulgarıstan ve romanyadan gelen gocmenlerın katılımıyla kurulmustur.muhacırdırler.Köyün ilk ismi yeni köydür. Bulgaristan-hacıoğlupazarcık'ın Ballıca ve Paracık köyünden gelen muhacirler tarafından kurulmuştur.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.traklyalı tabır ettıgımız vatandaslarlar kulturlerı buyuk oranda benzerlık gosterır.

aslan6641 01-29-2010 09:09 PM

Ağılcık, Emirdağ

Ağılcık, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Yerleşim yerinde ilkönce ağıl olması sebebiyle ogünün şartlarında Ağılcık Köyü olarak isim konduğu söylenmektedir.

aslan6641 01-29-2010 09:11 PM

Aşağıaliçomak, Emirdağ

Aşağıaliçomak, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy 1920'li yıllarda Davulga beldesinden ayrılarak kurulmuştur. Oğuzların Karabağ boyundan gelirler. Davulga'nın tarihi 400 yılı aşkın olup, Azerbaycan'ın Karabağ ve Gence bölgesinden, geldikleri söylenmektedir.

aslan6641 01-29-2010 09:12 PM

Avdan, Emirdağ

Avdan, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy ismini Köyün ortasında dagınık halde akan sudan almaktadır önceleri avgan olarak bilinmektedir daha sonraları su bir araya getirilip Çesme halini aldıktan sonra AVDAN ismini almıştır.Köyün eskilerinin karabag dıye bır boydan geldiği söylenmektedir.köklü sulaleleri Ahmetevi,Korucular,Kokululular,Cadırlar,Durdular,o larak bilinmektedir

aslan6641 01-29-2010 09:12 PM

Aydınyaka, Emirdağ

Aydınyaka, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi köyün ilk adı sururiyedir.Aslında daha suya yakın bir yere kurulmak istenmiş fakat dönemin kuşulları nedeniyle sıtma çok yaygın olduğu için şuan ki yeri tercih edilmiştir.Daha sonra adı değiştirilerek aydınyaka olmuştur.Yerel halk arasında tilkisiyan olarakta bilinir ancak sık kullanmamaktadır.Köy halkı göçmendir.Bulgaristandan geldikleri bilinmektedir.

kültürü

Bütün muacir köylerinde olduğu gibi bizimde en meşhur yemeklerimiz; yarımca, dızmana, sütlü biber, kırmadır,arabasıda geleneksel yemeklerımız arasındadır.

aslan6641 01-29-2010 09:14 PM

Balcam, Emirdağ

Balcam, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi=

Efsaneye göre; Anadolu Selçuklu Devleti döneminde,İstanbul üzerinden seferden dönen Anadolu Selçuklu Sultanı ve ordusu aç ve perişan bir şekilde, Dereköy köyüne doğru olan derenin içine sığınır. Kocaman bir boşluktur o dere.Yanlarına elinde bir bakraç bal ve bir çıkın yufka ekmeği olan bir kadın ve bir erkek yanaşır. Der ki: Sultanım, yiyin, ordunuzu da doyurun. Sultan bakar, bu kime yetecek der. Cevap kadından gelir; "hele buyurun...". Bütün ordu karnını doyurur, bal ve ekmek tükenmez. O zaman Sultan uyanır ve kim olduklarını sorar. Kadının ismi SULTAN, kardeşi olan erkeğinki ise Hamza FAKİH dir.

Bunun üzerine Selçuklu Sultanı "SİZ" DER, "BAL VEREREK BİZE CAN VERDİNİZ, BUNDAN SONRA SENİN ADIN BALCAN SULTAN OLSUN".H amza Fakih, ilmi gereği dünyalık kabul etmez.

Köyün eski ve doğru adı BALCAN'dır. Balcam değil. Sözlü kaynaklara göre köye ilk gelen aileler İBİLİOĞULLARI, sonra HIDIRLILAR ve AYICI UŞAĞI sülaleleridir. Bu aileler Türkmen boyundandır.

aslan6641 01-29-2010 09:15 PM

Başkonak, Emirdağ

Başkonak, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün oluşumu eskilerin deyimine Göre kolon gibi Çam ağaçlarının Çok olmasından Meydana Geldiği Bunun Zamanla Kolanşam Olarak değiştiği vede Suanda Başkonak Köyü Olarak Resmiyette ismi Gecmektedir Sene 1875 Tarihinden Bu yana Var oldugu bilinmektedir

kod Kültür Köyün Kültürü Eski Osmanlı Kültürüne Dayanmaktadır,Bunlar 3kardes olmaktatir ,haci Mustafa, haci Huseyin haci Isa, simdiki merkez olan baskonak, haci Mustafanin ismini almistir, ve yakin civar MOLLA HALLiLER diye geçer kardesi haci Hüseyin onun ismi de haci Hüseyin mahhalesine ayittir ve haci eseli denen yer Haci Isanin ismini almistir Haci eseli diye Anilir. Bu 3 kardes malcilikla urasiyorlarmis ve mahalle mahalle olmanin nedeni mallar birbirini rahatsiz etmensin diye dirBaskonak bununla da kalmiyor civarda baska mahalle ler de vardir.

Köklü Bir Soydan Gelmis olan bir Yörük Köyüdür Karakeçili Yörük Soyundan Gelmekte Olup Köyün Gercek Kurucuları bu 3 kardestir.

Simdi diki zamanda, Haci Mustafalar; Ormantepeler diye anilir ve Haci Huseyin Yurdaylar diye ve Haci Eseli de karaabdil soyundan gelenler Agaçlitepe soyadini almislar , sagdan soldan gelenler bu yerlesimi buyultmus ve diger mahalleleri olusturmustur, toplam 8 mahalle. '''not olarak sunu da ekleyebiliriz ki;bu köyün su andakı en koklu soyu Develioğullarıdır.

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 78 km, Emirdağ ilçesine 8 km uzaklıktadır.Köy 8 Ayrı Mahallenin Birleşiminden Oluşmaktadır

Mahalleler: Hacıisalı Mah. Emirdağa 5 Km Civikli Mah. Emirdağa 6 Km HacıHüseyini Mah. Emirdağa 6KM Hacı Mustafalı Mah. Emirdağa BiliyonmiyorKm Başalı Mah. Emirdağa 7 Km Aynalı Mah. Emirdağa 8 Km Arzılı mah. Emirdağa 10 Km Topçular Mah. Emirdağa 12Km

aslan6641 01-29-2010 09:15 PM

Beyköy, Emirdağ

koye bir bey gelerek yerlesir ve ismi burdan gelir, civar koylerin cogu bu koyden dagilmadir.

aslan6641 01-29-2010 09:16 PM

Beyören, Emirdağ

Beyören, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Beyören köyü Rumeli göçmenidir. Fakat o tarihlerde Osmanlıya ait olan topraklar şu anda Bulgaristan sınırları içindedir. Bulgaristanın Bozartsi bölgesinden, o günkü adıyle Hacıoğlu Pazarcık bölgesinden 1890'lı yıllarda Anadolu'ya, bugünkü köylerine yerleşmişlerdir. Köyün eski adı "Şükraniye"dir. Fakat köyün kurulduğu yerde ören kalıntıları olduğu için halk arasında "Hıssız Ören"'de denir.

aslan6641 01-29-2010 09:17 PM

Burunarkaç, Emirdağ

Burunarkaç, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

400 yılllık tarihi olduğu sanılan köyün adının nereden geldiği konusunda henüz bir bilgi yoktur. Köyün,Orta Asyadan Yozgat dolaylarına oradan da, Asi Yozgat denilen Yozgat dolaylarından gelen Boyunağıl-Boyunoğlu Aşiretinden, Gedikevi Köyü civarına yerleşen bir Beyden ayrılarak geldiği söylenmektedir.Yozgat yöresinin kültür ve dil , örf adetleriyle neredeyse birebir uyuşmaktadır.

aslan6641 01-29-2010 09:19 PM

Camili, Emirdağ

Camili, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği hakkında rivayetlere göre civarda camisi olan tek köy olduğundan Camili köyü ismi verilmiştir. Ayrıca köyün bulunduğu mevkii olarakta anılmaktadır. Şu anki yerleşik köy halkı 1800'lü yılların sonunda ve 1900'lü yılların başında Bulgaristan'dan göç ederek gelmiştir. Osmanlılar tarafından bu yöreye iskan edilmişlerdir. Köyün tamamı muhacir olup, köylünün büyük kısmı köydeki geçim şartları az olduğundan çevre illere göç vermiştir. Köyün Kuzey doğusunda biri büyük olmak üzere 3 adet höyük vardır. Köyün içinde de kazılarda antik mezarlara rastlanılmaktadır.

aslan6641 01-30-2010 03:11 PM

Çaykışla, Emirdağ

Çaykışla, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy ve çevresi m.ö.1500 yılından ihtibaren yerleşik hayata geçmiş olup,bu dönemde Hititlerin hakimiyetinde olduğu,daha sonra Mö.1200-600 yıları arasında Frigyalılar döneminde tarım ve hayvancılıkta oldukça ileri oldukları anlaşılmaktadır.Bu dönemlere ait oldukça faza kaya mezarları ve küp mezarlar mevcuttur.Köy mezarılında bulunan mermer kabartma Kıbele sunağı bereket Tanrıçası'na şükran amacı ile yapılmış bir kabartma olup,bereketi temisil eden,üzüm salıkımı ve üremeyi temisil eden inekten oluşmaktadır. Yörenin daha sonra Persler tarından yağmalandığı,uzun süre boş kaldıktan sonra Roma imparatorluğu eğemenliğine girdiği,Roma'ın ikiye ayırılması ile birlikte Doğu Ramaya bağlı Amorium'a tabi olduğu bilinmektedir.Amorim o günün şartlarında İstanbul'dan sonra ikinci büyük şehirdir. Şehir gücünü Büyük Selçuklular dönemine kadar südürmüştür. Selçuklu komutanlarından Emir Afşin Bey bölgenin fethi ile görevlendirilmiş olup arkadaşları ile birlikte 11.yüzyılın ortalarında Bizans'tan yöreyi almış ve böylece Amorim'a bağlı yererde Türkleşmeye dahil edilmiştir.Andolu Selçukları döneminde 1.Haçlı Seferinin en kanlı çarpışmaları 1.Kılıçarslanla haçlılar arasında köy ve çevresinde yaşanmıştır.Selçuklar ve Osmanlılar dönemlerinde köy ve çevresi kervan yolları üzerinde yer almakta olup,derbentçilerin görev yaptığ güvenlik merkezleri bulunmaktadır. Köyün adı daha önceleri Çavuslu Kışla iken daha sonra Çaykışla olarak değistirilmiştir. Köy çevresinde önceden küçük askeri birlik varmış. Onun için Çavuşlu kışla olarak anılırmış. Ortasından akan çay nedeniyle de çaykışla adını almıştır.

* Köyün kuruluşu:

Köy ilk olarak oğuz boyuna bagli karakeçili yörük aşiretine mensup kisiler tarafindan kurulmustur. Yörukler yazlari sürüleri ile beraber Antalya'dan serin ve yüksek yaylalara kışlarıda tekrar sıcak olan alçak kesimlere göç ederler.Bu gelenek 1774 yılına kadar Antalya Akseki Yarpız veya yarbuz beldesi arasında sürdürülmüştür.Yarpuz'u kışlak olarak kullanan yürükler yaz aylarında,torosları aşarak,birkısmı,Emirdağ yaylalarına,Bir kısmı Sultandağıyaylalarına,birkısmı Dinar yaylalarına göç etmektedirler.Bu gün bu akarabalarla bağlantı kesilmiş durumdadır.Osmanlı tahrir kayıtlarına başvurulduğunda köyle ilğili ilk bilgilere Hicri 737 Miladi 1530 Kanuni Dönemine ait 438 Nolu mühimname devterinde caykışla göçerlerinin vergisini Han-Barçın'a baglı olarak ödediği en eski kayıt olarak tespit edilmiştir. Bundan sonra bölük pörçükte olsa 18.yüzyılın ortalarından ihtibaren rastlamak mümkündür.Emirdağ'a gelip giden Mehmet Ağa zamasız olarak ölünce,hanımı Yarpuz'a geri dönemiyerek yerleşik hayata geçen ilk aile olarak bilinir. III.Selim Dönemine gelindiğinde bilgilere daha net olarak ulaşma mükündür.1795'lerde devlet gelirini artırmak göçerlerden düzenli olarak Aşar vegisi almak, Sarıkeçeli,HorzumTepe,Akcin aileleri Tilki Koca ve Padı sülalesinden gelirler,Daha sonraki yılarda Azerbaycan kökenli Karabağ aşiretine mensup Dankuş ve Karakuş aileri yerleşmişlerdir.Bunlar Nizamoğlu ailesi evlik yolu akraba olarak gelmişlerdir.Yine evlilik yolu ile Çetin ailesi Dinar Kadılar ,Çıbık aileleri Bolvadin Karayokuş,Küçük, Avcı ve Keskin Ailesi Güveççi,Şener Ailesi Emirdağ merkezden gelelere Çaykışla'yı mesken tutup çaykışlalı olmuşlardır.

CAYKIŞLA'da KÜLTÜR

Köyun kendi yöresine ait yemekleri: -Karamikli eriste -ekşili erişte -Islama gelinle beraber kayınpederin evine giderek, büyüklerin ellerini öptükten sonra, kayınpeder ve kayınvalidesini evine davet ederdi. Bu davet günü, kayınpeder de, ayrıca bir gün için onları davet etmiş olur ki, buna “el öpme” denirdi.Seydi Çalışkan

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 94 km, Emirdağ ilçesine 24 km uzaklıktadır.Afyokarahisar ve Emirdağların en yüksek yeriolan Emiroğlu tepesinin eteklerinde vadi içerisine kurulmuştur.Ayrıca yûksek yaylalarda yûzlerce yaban ati vardır. İklim olarak kara iklimi ile akdeniz iklimi arasında mikrokilimik bir yapı arzeder.Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve kar yağışlıdır.En çok yağışı ilk ve sonbahar aylarında alır.Zirvede bazı yıllar toktağan karlara raslanır.Biki folarası bakımından sonderece zengin bir yapıya sahiptir.Meşhur mavi sedir ormanı Dandın Deresi civarinda olup Türkiyenin 28 nci milli parki buradadir. Adıç türleri,meşe,yabanıfıdık,ıhlamur,kuşburnu,geven,me hlepbaşlıca doğal bitki örtüsünü oluşturmaktadır. Köy jeolojik olarak iki farkı zamanın izlerini taşır.Köyün Batı,Kuzey ve Kuzeybatısında yer alan dağlar volkanik karakerli siyah bazalt kayalardan oluşan bir yapıya şahiptir. Güney ve Güneybatı istikametindeki dağlar ise daha eski jeolojik devrirlerde oluşmuş kireçtaşı ve kalkermisi bir yapı gösterir. Bu iki yapın birleştiği yerlerde zengin mermer yatakları olma ihtimali yüksektir.Afyonkarahisar - Dandindere Tabiatı Koruma Alanı Tabiatı Koruma Alanları

Konumu: Ege Bölgesinde, Afyon ili- Emirdağ ilçesi ÇAYKIŞLA KÖYÜ sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha; 260 Ha. büyüklüğündedir.

Ulaşım: Emirdağ ilçesine 30 km. mesafededir.

Özellikleri: Yurdumuzun genel olarak güney ve güney batısında yayılış gösteren Toros Sediri, İç Batı Anadolu'dada stepe geçiş zonunun en kuzey sınırına sokulabilmiş ve bu yörede izole olmuştur.

Sedir meşceresinin sokulabildiği en kuzeyinde yer alan Dandin Deresi sedir ormanının korunarak bilim ve eğitim çalışmalarının hizmetine sunulması ve doğal özelliği bozulmadan korunmasının sağlanması ile bu alandan günümüz ve gelecek nesilleri faydalanmasının sağlanması amacıyla Tabiatı Koruma Alanı statüsüne alınmıştır.

Sahada; Toros Sediri, Boylu Ardıç, Kokara ardıç, Katran ardıç ve Saçlı meşe türleri bulunmaktadır.

Hayvan türleri olarak tilki, kurt, porsuk, domuz, tavşan, keklik, bıldırcına rastlanmaktaır

aslan6641 01-30-2010 03:14 PM

Daydalı, Emirdağ

Daydalı, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı; iki tepe arasında olmasından açık rüzgar almaması ndeniyle KUYTU anlamına gelen DALDALI sözcüğünün zaman içinde dönüşmesiyle oluşmuştur.

Yöremizde,dulda:dalda:kuytu Öztürkçe sözcükler olup eşanlamlıdır.

aslan6641 01-30-2010 03:16 PM

Emirinköyü, Emirdağ

Emirinköyü, Afyonkarahisar ilinin Emirdağ ilçesine bağlı bir köydür.

EMİRİNKÖYÜ WEB SİTESİ

* EMİRİNKÖYÜ WEB SİTESİ VE RESİMLERİ İÇİN TIKLAYIN

Köyümüz Hakkında Genel Bilgi

* ''Köyde, ilköğretim okulu yoktur fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır.
* Köyün içme suyu şebekesi vardır , kanalizasyon şebekesi vardır.
* Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur.
* Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
* Çocuk Parkı vardır.
* Köy kahvesi ve işe yaramayan Muhtar odası mevcuttur.
* Camii vardır, lakin namaza gelirken yanınız da imam da getiriniz.
* Köye tahsis edilmiş olan Megafon vardır ve imam hariç herkez tarafından kullanılabilir.
* Köyün ormanı vardır ama bazı sivri zeka köylü tarafından tüketilmektedir.
* Ağaç dikmeden, yağmur yağmasına beklemek bu köye has bir durumdur.
* AYAK BASTI PARASINI vermeyenlerin hastanelik olduğu köydür.
* 2'e, 4m²'lik mezar yeri umuma açık olup, beleştir. Önceden yer tahsisine gerek yoktur.
* ''Rivayet'e göre Nasreddin Hocanın Parayı veren düdüğü çalar dediği yer burasıdır."
* Köyde Yarı Olimpik Akarsu Mevcuttur. Bayat Barajı su bıraktığı süre zarfında yüzülüp, güneşlenilebilir.
* ''Bu köy Anadolu da TÜRK-İSLAMIN kemikleştiği yerdir.

Tarihi

* Köyün ismi Bağlı olduğu ilçe adına atıfta bulunurak verilmiştir.
* Köyün konumu eski ipek yolu ve ticaret kervanlarının tam üzerindedir.
* Köyün Merası içerisinde eski toplumların yerleşkeleri vardır. Bunların içerisinde EskiYozgat adı ile tabir edilen bölgede Şuan Yozgat Çiçekdağı ve Sivas Şarkışla Türkmenlerinin ataları yaşamıştır.
* Bu bölgede yaşayan Türkmenler Padişah tarafından Aydın yöresine sürgün edilmiş, Doğu seferleri sırasında Yozgat, Sivas, Malatya, Urfa yöresine yerleştirilmiştir. Günümüz de Malatya ve Urfa yöresine yerleştirilmiş Halk daha sonra kürtleşmiştir.
* Eski Roma döneminden kalma Şaraphane toprak altında çıkarılmayı beklemektedir.
* Köyün kurulumu çok eskidir. Köy çevre yerleşkelerden gelen bir kaç aile tarafından ve Geçen Kervanlar tarafından kurulmuştur.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.

* Her yıl köylü TEKKE de birleşerek Rab'a Şükür duası etmektedir.

Köyümüzün meşhur yemekleri Topalak,Mantı,Arabaşı,Güveç,Yufka Üstü Bulgur Pilavı Köyümüz karakeçi yörüklerinden soylarından gelmektedir.Attığını vuran,kanunsuz işe karışanları uyaran ruhsatlı Avcılardan oluşmaktadır.İlçede örnek gösterilecek tek köydür.Başkasına benzemez.Suyu sert erkeği mert.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:55 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.4
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.