Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-27-2010, 09:50 PM   #5
aslan6641
Tecrübeli Üye
 
aslan6641 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 1.120
Tecrübe Puanı: 65016
aslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond repute
Standart

Aşağıçaybelen, Bayat

Aşağıçaybelen, Afyonkarahisar ilinin Bayat ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy halkı Karakeçili Yörüğü olup Osmanlı Padişahları ve Yeni Osmanlı'larında mensubu olduğu Kayı boyundandır. Konar-göçer ve göçebe demek olan yörük kelimesi, Anadolu'da "yörü" fiilinden meydana gelmiştir. Buna rağmen yerleşik Türklerin yanında göçebe yaşayışı sürdüren önemli sayıdaki Türkmenlere "Yörük" denilmiştir.Osmanlı Devleti kurulduktan sonra, Gömü Kasabası yakınındaki Porsu bölgesine bir grup yörük obası yerleştirilir. Köyü oluşturan ailelerin gelme olduğu söylenilmektedir.Afyonkarahisar ilinin Bayat ilçesine bağlı bir köydür. Köyün eski adı Maçaklı dır. Köyümüz 1950 li yıllara kadar Yukarıçaybelen ile tek muhtarlıkla yönetilirmiş. 1954 yılından sonra Yukarıçaybelen Köyü Aşağıçaybelen Köyü olarak iki muhtarlıkla yönetilmeye başlanmıştır. Köyümüz 1987 yılına kadar Emirdağı ilçesi Bayat Nahiyesine bağlıydı. Bayat'ın 1987 yılında ilçe olmasından sonra Bayat'a bağlandı.

Kültür

Mahalli Ağız, Şive:

Mahalli şive ağırlıklı olarak konuşmada önemini ortaya çıkarır.Yuvarlayarak konuşma yaygındır. Yaşlılar ve orta yaş grubunun şivesi ile yeni neslin şivesi arasında dışarıyla iletişimin artması, ortaöğretim kurumlarından yararlananların sayılarının yükselmesiyle kısmen değişiklik yaşanmaktadır.

Yörüklere ait halâ köyümüzde söylenen ata sözlerinden örnek verecek olursak:

Yörüğün evini bir katır taşır, keyfini kırk katır taşıyamaz.

Arıyla uçarsan olur, kuzuyla göçersen olur.

Yörüğün gocayanına kuzu güttürürler, manavın gocayanına çocuk eğlettirirler.

Geliyom, gidiyom gibi kısaltmalar ile, gadın gızım, gadın bölem gibi k harflerini yumuşatan g harfini yerine kullanma ile Türkçe harf grubunda bulunmayan ve şahsen eksikliğini hissettiğim –ng ye benzeyen çang (küçük baş hayvanlara takılan ve değişik sesleri ortasındaki dille çarparak çıkmasına yarayan ÇAN, tarla sınır taşları olan ANG ya da AN şeklinde şivede değişiklikler bulunmaktadır. Bazı genizden konuşmalar ile ünsüz harflerin daha sert söylenmesi durumu da vardır. Hala’ya bibi, teyze oğluna böle, ağbiye aga,kuzene yiyen, teyzeye deze, amcaya emmi, babaya buba, büyükanneye ebe, kendinden büyük bayanlara ve dayı karısı olan yengeye gelinbacı denilmektedir. İsimlerde de değişiklikler bulunmaktadır. Ramazan’a Iramazan ya da Irık, Muharrem’e Mârem, İbrahim’e İrbeğem, Ömer’e Omar, İsa’ya Ese, Mevlüt’e Mevlit, Ayşe’ye Aşa, Zehra’ya Zere gibi. Sık kullanılan erkek isimleri:Musa, Mehmet,Ramazan,Recep,Hüseyin,Kadir,Ali,Hasan,Osman ... vb. Sık kullanılan bayan isimleri: Dudu, Satı, Elif, Fatma, Ayşe, Bahar Atasözleri ve Deyimler:

Köyde oldukça değişik kimi zaman coğrafi şartların getirdiği, özellikle dolayısıyla kaba, kimi zaman sevecen ve tamamı yol gösterici sözleri, özellikle yaşlı bayanlar başta olmak üzere tüm ihtiyarlar ve kısmen de gençler kullanmaktadır. Unutulmaması en büyük arzumuzdur. Birkaç örnek verecek olursak:

At ver hısım ol, kız ver hasım ol.

El atına binen tez iner.

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

Akşamın şerrinden sabahın işi hayırlıdır.

Bir ağacın dibine bin koyun yatar.

Azıcık aşım, ağrımadık başım.

Kara kazanın yanına gelme kara olursun.

Eli oturak dili bıtırak. Köyde oldukça değişik kimi zaman coğrafi şartların getirdiği, özellikle dolayısıyla kaba, kimi zaman sevecen ve tamamı yol gösterici sözleri, özellikle yaşlı bayanlar başta olmak üzere tüm ihtiyarlar ve kısmen de gençler kullanmaktadır. Unutulmaması en büyük arzumuzdur. Birkaç örnek verecek olursak:Köyde oldukça değişik kimi zaman coğrafi şartların getirdiği, özellikle dolayısıyla kaba, kimi zaman sevecen ve tamamı yol gösterici sözleri, özellikle yaşlı bayanlar başta olmak üzere tüm ihtiyarlar ve kısmen de gençler kullanmaktadır. Unutulmaması en büyük arzumuzdur. Birkaç örnek verecek olursak:

At ver hısım ol, kız ver hasım ol.

El atına binen tez iner.

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

Akşamın şerrinden sabahın işi hayırlıdır.

Bir ağacın dibine bin koyun yatar.

Azıcık aşım, ağrımadık başım.

Kara kazanın yanına gelme kara olursun.

Eli oturak dili bıtırak.

El yatar, ellez oturur.

İnersin gönül inersin, attan iner eşeğe binersin.

Saman elinse samanlık kendinin.

Çingenenin karı boşadığı vakit....

Çok konuşma arsız edersin.

Tavşanın sevmediği ot burnunun dibinde biter.

Hadan gelen huya gider.

DEYİMLER

Ağız yapmak : Numara ile istemez görünmek.

Ağız eğmek : Başkasına minnet etmek.

Aklına dammak : Aklına gelme.

Başa çıkmak : Üstesinden gelmek Sempati duymak.

Benzi sararmak : Korkmak

Bire bin katmak : İşittiklerini abartmak.

Boyu yüklü : Hamile.

Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak

Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak

El içine çıkamamak : Başkalarından utanmak

Ele bakım olmak : Bakıma muhtaç olma hali.

Goraf goraf : Sıra sıra.

Gözü tutmamak : Hakkında olumlu düşünmemek.

Göz ağartmak : Birine sert bakmak.

Kulp takmak : Kara çalmak, iftira etmek.

O değilden : Farkına varmadan, çaktırmadan

Önlü arkalı konuşmak : İki yanlı konuşmak

Sapır buçuk : Saçma sapan konuşmak.

Sidik yarışı etmek : Başkasıyla yarışmaya girmek

Suya götürüp susuz getirmek : Kandırmak, aldatmak

Köyde Kullanılan Kelimeler:

Ananat : Üç dişli sap torplama aracı. Annaç : Karşı. Arılık : Temizlik maddelerinin genel adı. Avara : Avare. Azziye: Emirdağ. Avzıtmak: Aldatmak,kandırmak. Aze: kibrit. Aydaş: Raşitık. Ayıkken: Uyanıklık. Aşırt: Dağın öbür yakası. Belek: Çocuk kundak bezi. Böle: Teyze çocuğu. Böğün : Bugün. Böğür : Yan. Caka : İşve. Cingan : Çingene. Ceç: Ortaya çıkan ürün. Cıbıldak: Çıplak. Çıkılamak: Çıkın yapmak. Çemkirmek: Kısa ve kesik kesik ürüp havlamak. Çemrenmek: Kolları ve paçaları sıvamak. Çerçi : Eşekli seyyar satıcı. Deşirici: Dilenci. Delik : Kapı,pencere. Diğnenmek : Dinlenmek. Dızıkmak:Koşmak. Duluk: Şakak. Ebicik: Ekmek. Eneme: Seçme. Eringen: Üşengeç. Filik : Tiftik. Fışkı : Koyun,inek pisliğinin genel adı. Gağnı : Kağnı. Gareser : Afyonkarahisar. Gavur : Avrupa. Gaydalı: Havalı. Gayfe : Kahvehane. Gede : Arada kalan,yersiz yurtsuz. Gocuk : Mont,parka. Golcak : Sayanın bölümü,kol kapatıcısı. Gonak : Hükümet,adliye. Gurulmak : Söz ve eda ile kendini öne çıkarmak. Göbelek: Mantar. Gözer: İri delikli büyük kalbur. Gutmu : Kumaş türü. Güpür güpür : Hızlı hızlı. Halva:Helva. Harım : Kerpiçten yapılmış duvar. Hatıl : Ağaç ya da çimentodan yapılı büyük su kabı. Hapız: Avuç dolusu. Havas : Gönül ilişkisi. Havıd : Deve yuları. Heç : Hiç. Heçetmek : Hiç etmek,mahvetmek,bitirmek. Helke: Bakır bakraç. Hopsa: Sürülmemiş, bakir. Horanta: Ev halkı, aile. Hökümet : Hükümet,adliye. Icıcık : Çok az. Irakı : Rakı. Irbık: Su kabi. İpsiz : Berduş. İşlik : Gömlek. Kekil : Kakül. Kırklık: Davar makası. Kösmek: Yormak. Kubarmak: Şişinmek. Macır : Muhacir,göçmen. Meram : Dert. Mılcımış : Bozulmuş,cıvımış,kokuşmuş. Nalin : Tahta terlik. Ötürek İshal olma. Perçem : Kakül. Seki : Merdiven basamağı. Soku : Ağaç tokmaklı,bulgur-yarma dövülen taş yapı. Soyka : Ölü eşyası. Seyirtmek: Koşmak. Söbü: Kavun biçimli. Şadı: Afacan, küçük bela. Şirnemek Şımarmak. Tehne :Tenha. Turist : Avrupa'daki işçi. Uruf : Ruh. Usukmak Sakinleşmek. Ürüya : Rüya. Velesbit:Bisiklet. Yağlık : Başa bağlanan örtü, yazma.

At ver hısım ol, kız ver hasım ol. El atına binen tez iner. El elin eşeğini türkü çağırarak arar. Akşamın şerrinden sabahın işi hayırlıdır. Bir ağacın dibine bin koyun yatar. Azıcık aşım, ağrımadık başım. Kara kazanın yanına gelme kara olursun. Eli oturak dili bıtırak. El yatar, ellez oturur. İnersin gönül inersin, attan iner eşeğe binersin. Saman elinse samanlık kendinin. Çingenenin karı boşadığı vakit.... Çok konuşma arsız edersin. Tavşanın sevmediği ot burnunun dibinde biter. Haydan gelen huya gider.

DEYİMLER Ağız yapmak : Numara ile istemez görünmek. Ağız eğmek : Başkasına minnet etmek. Aklına dammak : Aklına gelme. Başa çıkmak : Üstesinden gelmek Sempati duymak. Benzi sararmak : Korkmak Bire bin katmak : İşittiklerini abartmak. Boyu yüklü : Hamile. Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak El içine çıkamamak : Başkalarından utanmak Ele bakım olmak : Bakıma muhtaç olma hali. Goraf goraf : Sıra sıra. Gözü tutmamak : Hakkında olumlu düşünmemek. Göz ağartmak : Birine sert bakmak. Kulp takmak : Kara çalmak, iftira etmek. O değilden : Farkına varmadan, çaktırmadan Önlü arkalı konuşmak : İki yanlı konuşmak Sapır buçuk : Saçma sapan konuşmak. Sidik yarışı etmek : Başkasıyla yarışmaya girmek Suya götürüp susuz getirmek : Kandırmak, aldatmak

Köyde Kullanılan Kelimeler: Ananat : Üç dişli sap torplama aracı. Annaç : Karşı. Arılık : Temizlik maddelerinin genel adı. Avara : Avare. Azziye: Emirdağ. Avzıtmak: Aldatmak,kandırmak. Aze: kibrit. Aydaş: Raşitık. Ayıkken: Uyanıklık. Aşırt: Dağın öbür yakası. Belek: Çocuk kundak bezi. Böle: Teyze çocuğu. Böğün : Bugün. Böğür : Yan. Caka : İşve. Cingan : Çingene. Ceç: Ortaya çıkan ürün. Cıbıldak: Çıplak. Çıkılamak: Çıkın yapmak. Çemkirmek: Kısa ve kesik kesik ürüp havlamak. Çemrenmek: Kolları ve paçaları sıvamak. Çerçi : Eşekli seyyar satıcı. Deşirici: Dilenci. Delik : Kapı,pencere. Diğnenmek : Dinlenmek. Dızıkmak:Koşmak. Duluk: Şakak. Ebicik: Ekmek. Eneme: Seçme. Eringen: Üşengeç. Filik : Tiftik. Fışkı : Koyun,inek pisliğinin genel adı. Gağnı : Kağnı. Gareser : Afyonkarahisar. Gavur : Avrupa. Gaydalı: Havalı. Gayfe : Kahvehane. Gede : Arada kalan,yersiz yurtsuz. Gocuk : Mont,parka. Golcak : Sayanın bölümü,kol kapatıcısı. Gonak : Hükümet,adliye. Gurulmak : Söz ve eda ile kendini öne çıkarmak. Göbelek: Mantar. Gözer: İri delikli büyük kalbur. Gutmu : Kumaş türü. Güpür güpür : Hızlı hızlı. Halva:Helva. Harım : Kerpiçten yapılmış duvar. Hatıl : Ağaç ya da çimentodan yapılı büyük su kabı. Hapız: Avuç dolusu. Havas : Gönül ilişkisi. Havıd : Deve yuları. Heç : Hiç. Heçetmek : Hiç etmek,mahvetmek,bitirmek. Helke: Bakır bakraç. Hopsa: Sürülmemiş, bakir. Horanta: Ev halkı, aile. Hökümet : Hükümet,adliye. Icıcık : Çok az. Irakı : Rakı. Irbık: Su kabi. İpsiz : Berduş. İşlik : Gömlek. Kekil : Kakül. Kırklık: Davar makası. Kösmek: Yormak. Kubarmak: Şişinmek. Macır : Muhacir,göçmen. Meram : Dert. Mılcımış : Bozulmuş,cıvımış,kokuşmuş. Nalin : Tahta terlik. Ötürek İshal olma. Perçem : Kakül. Seki : Merdiven basamağı. Soku : Ağaç tokmaklı,bulgur-yarma dövülen taş yapı. Soyka : Ölü eşyası. Seyirtmek: Koşmak. Söbü: Kavun biçimli. Şadı: Afacan, küçük bela. Şirnemek Şımarmak. Tehne :Tenha. Turist : Avrupa'daki işçi. Uruf : Ruh. Usukmak Sakinleşmek. Ürüya : Rüya. Velesbit:Bisiklet. Yağlık : Başa bağlanan örtü, yazma.

El yatar, ellez oturur. İnersin gönül inersin, attan iner eşeğe binersin. Saman elinse samanlık kendinin. Çingenenin karı boşadığı vakit.... Çok konuşma arsız edersin. Tavşanın sevmediği ot burnunun dibinde biter. Hadan gelen huya gider.

DEYİMLER Ağız yapmak : Numara ile istemez görünmek. Ağız eğmek : Başkasına minnet etmek. Aklına dammak : Aklına gelme. Başa çıkmak : Üstesinden gelmek Sempati duymak. Benzi sararmak : Korkmak Bire bin katmak : İşittiklerini abartmak. Boyu yüklü : Hamile. Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak El içine çıkamamak : Başkalarından utanmak Ele bakım olmak : Bakıma muhtaç olma hali. Goraf goraf : Sıra sıra. Gözü tutmamak : Hakkında olumlu düşünmemek. Göz ağartmak : Birine sert bakmak. Kulp takmak : Kara çalmak, iftira etmek. O değilden : Farkına varmadan, çaktırmadan Önlü arkalı konuşmak : İki yanlı konuşmak Sapır buçuk : Saçma sapan konuşmak. Sidik yarışı etmek : Başkasıyla yarışmaya girmek Suya götürüp susuz getirmek : Kandırmak, aldatmak

Köyde Kullanılan Kelimeler: Ananat : Üç dişli sap torplama aracı. Annaç : Karşı. Arılık : Temizlik maddelerinin genel adı. Avara : Avare. Azziye: Emirdağ. Avzıtmak: Aldatmak,kandırmak. Aze: kibrit. Aydaş: Raşitık. Ayıkken: Uyanıklık. Aşırt: Dağın öbür yakası. Belek: Çocuk kundak bezi. Böle: Teyze çocuğu. Böğün : Bugün. Böğür : Yan. Caka : İşve. Cingan : Çingene. Ceç: Ortaya çıkan ürün. Cıbıldak: Çıplak. Çıkılamak: Çıkın yapmak. Çemkirmek: Kısa ve kesik kesik ürüp havlamak. Çemrenmek: Kolları ve paçaları sıvamak. Çerçi : Eşekli seyyar satıcı. Deşirici: Dilenci. Delik : Kapı,pencere. Diğnenmek : Dinlenmek. Dızıkmak:Koşmak. Duluk: Şakak. Ebicik: Ekmek. Eneme: Seçme. Eringen: Üşengeç. Filik : Tiftik. Fışkı : Koyun,inek pisliğinin genel adı. Gağnı : Kağnı. Gareser : Afyonkarahisar. Gavur : Avrupa. Gaydalı: Havalı. Gayfe : Kahvehane. Gede : Arada kalan,yersiz yurtsuz. Gocuk : Mont,parka. Golcak : Sayanın bölümü,kol kapatıcısı. Gonak : Hükümet,adliye. Gurulmak : Söz ve eda ile kendini öne çıkarmak. Göbelek: Mantar. Gözer: İri delikli büyük kalbur. Gutmu : Kumaş türü. Güpür güpür : Hızlı hızlı. Halva:Helva. Harım : Kerpiçten yapılmış duvar. Hatıl : Ağaç ya da çimentodan yapılı büyük su kabı. Hapız: Avuç dolusu. Havas : Gönül ilişkisi. Havıd : Deve yuları. Heç : Hiç. Heçetmek : Hiç etmek,mahvetmek,bitirmek. Helke: Bakır bakraç. Hopsa: Sürülmemiş, bakir. Horanta: Ev halkı, aile. Hökümet : Hükümet,adliye. Icıcık : Çok az. Irakı : Rakı. Irbık: Su kabi. İpsiz : Berduş. İşlik : Gömlek. Kekil : Kakül. Kırklık: Davar makası. Kösmek: Yormak. Kubarmak: Şişinmek. Macır : Muhacir,göçmen. Meram : Dert. Mılcımış : Bozulmuş,cıvımış,kokuşmuş. Nalin : Tahta terlik. Ötürek İshal olma. Perçem : Kakül. Seki : Merdiven basamağı. Soku : Ağaç tokmaklı,bulgur-yarma dövülen taş yapı. Soyka : Ölü eşyası. Seyirtmek: Koşmak. Söbü: Kavun biçimli. Şadı: Afacan, küçük bela. Şirnemek Şımarmak. Tehne :Tenha. Turist : Avrupa'daki işçi. Uruf : Ruh. Usukmak Sakinleşmek. Ürüya : Rüya. Velesbit:Bisiklet. Yağlık : Başa bağlanan örtü, yazma.

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 69 km, Bayat ilçesine 23 km uzaklıktadır.

Afyonkarahisar iline 69 km, Bayat ilçesine 23 km uzaklıktadır. Dogusunda Özburun Kasabası, batisinda Cevizli ,kuzeyinde Akpınar, Güneyinde Yukarıçaybelen le çevrilidir. Ormanlik alani büyük ölçüde azalmistir.Buna sebep bilinçsizce gaç kesimi ,keçi otlatmanin geçmiste yogun olmasi ve cevreye yeterince egitimin verilmemesidir.Köy orman köyüdür. Yakacak amaçli kesimin yapilması ormanlarını azaltmaktadır. Mese,Mazi ve çam agaçlariyla az miktarda ardiç agaçlari yetismektedir.

Köyümüzde linyit madeni esaslı araştırması yapılmış, daha derin araştırmaya değer bulunmuştur. Linyit madenine yönelik M.T.A. Enstütüsünün 7.çalışma yılının teknik bilançosunda daha derin tetkiklerin yapılmasına uygun görülmüştür.
aslan6641 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla