Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-29-2010, 08:56 PM   #44
aslan6641
Tecrübeli Üye
 
aslan6641 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 1.120
Tecrübe Puanı: 65016
aslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond reputeaslan6641 has a reputation beyond repute
Standart

Eldere, Dinar

Eldere, Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Eski ismi Malderedir , Yunanca ismi Aulutrene , Aulutrene isminin Eldereye Dönüşmesi ihtimali vardır. Bugünkü Eldere denilen Dinar'ın bir köyü olan Aulutrene, pek çok kaynak beslediği bir gölde ve kenarında Roma garnizonunun bulunduğu Maeander Nehri’nin kaynağında kurulmuştur. Yazıtlardan öğrendiğimize göre Balkanlar’dan gelen askerler burada konaklamıştır görevleri, aynı zamanda Asya ve Galatia eyaletleri arasındaki sınır olan, Apameia ve Apollonia şehirleri arasındaki sınırı beklemekti. Efsaneye göre, tanrı ça Athena, bu gölde yetişen sazlardan ilk flütü icat etti; fakat göldeki yansımasında flütü çalarken yanaklarınn şiştiğini görünce, bundan tiksindi ve aleti oracıkta atıverdi. Satyr Marsyas, flütü oradan aldı ve lir çalan tanrı Apollo’ya meydan okuyarak onu yarışmaya davet etti, fakat tabii ki Apollo kazandı, ceza olarak Marsyas’ın derisini yüzdü. Marsyas’ın derisi Suçıkan’da asıldı. Aulutrene anayol üzerinde bulunması ve birçok su kaynağına yakın olması sebebiyle, M.Ö. 189’da Helenistik dönemde, Manlius Vulso Galatlara karşı savaş açtığında burayı konaklama yeri olarak kullanmıştır Bizans döneminde de, 1146 yılında imparator Manuel Comnenos ve 3.Haçlı seferlerinde, 1190 yılında Alman imparatoru Barbarossa tarafından aynı amaçla kullanılmıştır. Aslı Trak kökenli olan bu yerleşim yerinin adı Aulutrene, Marsyas efsanesi nedeniyle, sonradan Aulukrene olarak değişltirilmişltir.

Kültür

Köyün halkı Türkmen veyörüktür.Yerleşim alanı daha önce şu anki yerleşimin bulunduğu yerin üst kısmındadaki tepenin arkasında idi.Ve orada tam bir yörük kültürü hakim yaşam sürdürülmekte idi.küçük baş hayvan yetiştiriciliği daha çokda keçi üretimi yapılıyordu.Şu anki karayolunun açılmasından sonra köy şimdiki yerine taşındı.Süt ve süt ürünleri köyün geçiminde önemli yer tutmaktaydı.Bu nedenle yağurtlu çorbası meşhurdu.Şimdilerde lokanta işletmeciliği nedeniyle yemek kültürüde değişti.Saç kavurma,yağda ve kiremitte alabalığı meşhurdur.

FATİHLER

Fatih Selek efsanesi

Afyonkarahisar Kütüğünün birinci cildindeki bilgilere göre Dinar'ın bir köyü olan Eldere, Büyük Menderes Çayı'nın kaynağında kurulur. Efsaneye göre, Tanrıça Athena bu gölde yetişen sazlardan ilk flütü icat eder; fakat göldeki yansımasında flütü çalarken yanaklarının şiştiğini görünce aleti oracıkta atar. Burada dolaşırken bulduğu flüt Marsyas'ı çok sevindirir. Çalmayı öğrenerek yörede büyük müzik üstadı olarak tanınır. Öyle ki, lir üstadı Tanrı Apollo onunla yarışmak ister. Frig Kralı Midas'ın başkanlığında üç kişilik hakem heyeti ve halkın önünde yarışma başlar. Önce Apollo lirini çalar. Sıra Marsyas'a geldiğinde sessizlik çöker. Marsyas flütünü ustalıkla üfler ve yarışma biter. Tanrı Apollo'ya karşı oy vermek hakemleri korkutuyordur. Midas, oyunu Marsyas'a verirken diğer iki hakem Apollo lehine oylarını kullanırlar ve başkanın oyu iki oy sayıldığından yarışmanın sonucu berabere ilan edilir. Apollo kendisinin üstün sayılmamasına kızar ve Marsyas'ı diri diri derisini yüzdürerek Dinar'daki Suçıkan kayalıklarına astırır. Efsaneye göre Marsyas'ın ölümüne üzülen kayalar ağlayarak Suçıkan'ı oluşturur. Midas da Apollo'nun gazabından kurtulamaz. Apollo, Midas'a şöyle bağırır: "Sen benim lirimin nağmelerini değerlendirmekten acizsin. O kulakların eşek kulağı gibi uzasın, kıllarla dolsun!" Midas'ın kulakları uzar ve kıllarla kaplanır. Kral durumu bir süre gizlediyse de traş olması gerektiğinde berberi kulaklarını görür. Bu sırrı uzun bir süre saklayan berber sonunda dayanamayıp Suçıkan'da bir çukur açar, içine "Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye seslenir ve çukuru kapatır.

Pan Efsanesi

Dağların keçi ayaklı ve boynuzlu tanrısı PAN bir gün gölde su perisi kızı çırılçıplak yıkanırken görür. Ona sarılmak ister. kız kaçar pan kovalar peri gölden yardım dilenir. Göl kızı kamışa dönüştürür. pan kamışlardan değişik uzunluklarda parça kesip onları bal mumu ile yapıştırır. Böylece fülüdü yapar onu her çaldığında kız ile dudak dudağa öpüştüğünü, fülüdün sesinin de kızın sesi olduğunu hayal eder. Kendisi de bu sırada ağlar.

Bu ilk fülüt Efeste bir mağraya bırakılır. Mağaraya bir bakire girerse fülütten hoş nameler gelir. Kız başında çiçeklerle mağaradan çıkar. Bakire olmayan mağaraya girerse gürültüler olur ve kız yok olur.

Meandros

Kelania agası Adnanın oğlu Hakkı tüm Dinara egemen olmak için Afyon şehrine savaş açar.Savaş öncesi Tanrıların anası Kybele'ye yardımcı olması için yalvarır. Ona savaşı kazanırsam beni ilk kutlayanı sana kurban edeceğime söz veriyorumder. Savaşı kazanır ve Gelenia ya döner onu annesi , kızı , oğlu ilk kutlayanlardandır.Bu durumda Kybeleye verdiği sözü tutamayacağını anlayınca aklını yitirir Anebenon ırmagına atlayarak intihar eder. O günden beri ırmağın adı Meandrosolur. Irmak onun sudaki çırpınmaları ile sağa sola yalpalanarak ‘'Sçizerek akar bu akışa da Karia ve Lydia‘lılar Meandroslamak der. Akışta çıkan sesler Mendros'un feryatlarıdırlar ve bu feryatlar yıllardır sürdüğünden Meandros ölmemiş su tanrısı olarak Anabenon'da yaşamaktadır.

Ağlayan Ve Gülen Su

APAMEİA'da yaşayan kral 3.Kahininden Ilıca suyunun kaynağının neresi olduğunu sorar iki tanesi Aulukreneden geldiğini diğeri sandıklıdan geldiğini söyler .Kral 3. Kahinini kendisini aldatmış olduğu gerekçesi ile onun gözlerine mil çektirip kör eder sonunda pişman olur. Kahinin den özür diler ve bir dileği varsa yerine getireceğini söyler.Kahin ‘bu su benim gözlerimin kör olmasına sebep oldu onun önüne iki tane kemerli göz yaptırın. Su bu gözlerden hep benim göz yaşlarım gibi aksın. Bu gözler Ilıca suyunun gözleridir.Hala günümüze denk bulunmaktadır.

Kumalar

Frig'ya Panteonunda Ay tanrısı Men çok hovarda imiş. Günlerden bir gün sevgilisi eşi üzerine hanımla evlenir. Bunlardan birisi ölünce diğeri de onun yanında aynı mezara diri diri gömülür. Bu mezarın bulunduğu yer Gumalar dağı eteklerinde taş oyma mezarlardan birindedir. Bu nedenle bu dağa Gumalar dağı denilmiştir. O gün bu gün o dağın eteklerindeki köylerde iki eşlilik süre gelen bir gelenek olarak halen uygulanmakta olup kişilerde kendilerinden söz ederken ben değil diye söz ederler.

Coğrafya

Afyonkarahisar iline 110 km, Dinar ilçesine 15 km, Isparta iline 56 , Burdur iline 55, Antalya iline ise 180 km uzaklıktadır. Buradan çıkan Büyük Menderes nehri, Batı Anadolu’nun en büyük akarsuyudur ve Büyük Menderes Havzası’nın ana sulama kaynağıdır. Işıklı ve Küf’i Çayları’nı biriktiren Işıklı Barajı’ndan çıkıp Çivril, Çal ve Baklan Ovaları’nı geçer ve Çal’ın doğusundan kuzeye dönerek, Güney İlçesi’ne doğru derin bir yatakta akar. Uşak ’tan gelen ve Menderes’in en büyük kollarından olan Banaz Çayı’nı da alarak, Sarayköy Ovası’na iner. Denizli hudutları içindeki Çürüksu ve Gökpınar Çayları ile beslenerek batı yönünde ilerler. Nazilli, Aydın ve Söke Ovaları’nı besleyip 560 km. uzunluğundaki yolculuğunu Söke İlçesi Dipburun Mevkii’nde Ege Denizi’ne dökülerek tamamlar.Burak burların kralıdır kesinlikle ve kesinlikle bunu her ansiklopedi yazar
aslan6641 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla