![]() |
#9 | |
Tecrübeli Üye
![]() Üyelik tarihi: Nov 2008
Mesajlar: 527
Tecrübe Puanı: 229017 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() Alıntı:
Şifreleme ise önemli bilgilerin istenmeyen kimselerin eline geçmemesi için insanların muhtemelen yazının icadından beri haberleşme esnasında kullandıkları bir yöntem olmuştur. Definenin bir yere şifrelenmek suretiyle saklaması elbette ihtimal dahilindedir.Ancak bu durumda şifrelemeyi yapan kişinin,anlamı bilinen bir harf yada sembolü,sakladığı nesneyi bu bilinen anlama dayanarak şifreleyip saklaması mantıklı olabilirmi?Eğer böyle yaparsa gelin benim malımı alın diye millete davetiye çıkarımazmı? Ama şifresi bilinen bir harfi,kendine göre bir ölçü koyarak pekala kullanabilir.Bu durumda bilinen bütün şifreleme metodlarını bir kenara bırakmış ve kendine göre bir şifreleme yapmış olur.Bu şifrelemeyi de sadece yapan ve yapanın bilmesini istediği kişiler bilir.Senin dediğin gibi şifrelemeyi öğrensek bile,adam eğer özel şifreleme yapmışsa,bu durumda başarılı olma şansımız yine de tesadüflere kalmış olmuyormu? Bu duruma örnek olarak Aristotales'in öğrencisi ve aynı zamanda Büyük İskender'in resmi tarihçisi olan yeğeni Kallisthanes'ile yaptığı yazışmalarda çiçek bakımı,arıcılık vs.gibi konulardan bahsettikleri;ama yazıldıkları parşömenler özel bir şekilde katlanınca bazı devlet sırlarını paylaşıp,aslında çok farklı şeyleri anlattıkları mektupları verebiliriz. Şifreli mektuplar kullanma konusunda tarihe geçen ve çok bilinen bir diğer isim ise Jul Sezar'dır.Önemli yazışmalarında,1-2- 3 harf atlamalı yazı şifrelerini sıklıkla uygulamış;kriptoloji biliminde Sezar Şifrelemesi olarakta bilinen çevrimsel alfabeyi kullanmıştır.Saygılarımla.
__________________
SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL;SÖYLESEM TESİRİ YOK. FUZULİ |
|
![]() |
![]() |
Etiketler |
Yok |
Seçenekler | |
Stil | Konuyu değerlendir |
|
|