PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İzmit


Sayfa : 1 [2]

aslan6641
01-26-2010, 01:12 AM
Sarıhamzalı, Seyhan

, Seyhan ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. sarıhamzalı eskılerden sarı hamza dıye bırı varmıs adının ordan alındıgı söleenır sarıhamzalı eskıler anlatır bu köy bataklık bır köymus deve gödmeye gelırlermıs bataklıga gıren develer cıkamazmıs ancak şimdi fena sayılmaz 1996 yıllarında dogudan sarıhamzalıya müthıs bır akım baslamıstır sarıhamzalı 1996 yılından sonra gelıserek dogu vilayetı kadar nufusa sahıp bır köydür sarıhamzalı 4000 5000 haneli bır köydür seyhan belediyesine baglı sarıhamzalı mahallesı olarak kayıtlara gecmiştir sarıhamzalının cogunlugu güney dogu ınsanları 81 vilayetten insaNLAR BULUNMAKTADIR

aslan6641
01-26-2010, 01:13 AM
Şambayadı, Seyhan

Şambayadı, Adana ilinin Seyhan ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Anadolu’da yirmi dört Oğuz boyunun, Alka Evli hariç olmak üzere, yirmi üçüne ait yer adları bulunmaktadır. En fazla yer adına sahip boylar, sırasıyla Kayı, Avşar,Yüreğir, Kınık, Eymür, Karkın, Bayındır , Salur ve 'Bayat’tır

Şam-Bayadının grek Boz-Ulus gerekse Yeni-İl arasındaki obalarının bu topluluklara mensup diğer oymaklar gibi 1613 tarihlerinde orta anadoluya gelmiş oldukları anlaşılmaktadır.

Orta-Anadolu’ya gelen ve bahsedildiği gibi Şam-Bayadı oymaklarından bir veya birkaçı Çukur Ovaya indikleri ve Adana ili yakınlarında bu gün kendi adları ile anılan Şambayadı Köyünü kurdukları anlaşılmakta, yine onlardan bir obanın Konya-Karaman kasabasında yerleştiğini biliyoruz.Behisni yakınlarında bulunan Şam-Bayatlara bağlı oymağın yine kendi adlarıyla anılan şimdiki Adıyaman vilayeti Besni ilçesine tabii Şambayat Kasabasını kurmuşlardır

ÇEŞİTLİ KAYNAKLARDA BAYAT -ŞAMBAYAT

Suriye dolaylarında yaşayan Türkmen oymaklarından Bayat oymağıyla ilgili en eski kayıtlara “Et-Teskif” adlı kitapta rastlamaktayız. 14. yüzyılda yazılan bu kitapta yörede yaşayan Türkmenler hakkında bilgi verilmiştir. Halil Zahiri tarafından oluşturulan listede Gazze’den Diyarbakır’a kadar uzanan bölgedeki Türkmenler hakkında bilgi verilmiş ve Bayatlardan bahsetmiştir. Katip Çeleb’nin listesinde Cihannüma adlı eserinde Halep Türkmenlerinden Bayadiye ve Taife-i Bayat şeklinde yer almaktadır. Ç.Seyyah Neibuhr’un lisresinde Anadolu’nun doğusunda Şam bayadı adı geçmektedir. Ayrıca ilk yazılı Türk eserlerinden sayılan Kutat-ku bilik ‘ te Oğuz Boylarının çok güzel Türkçe kullandıkları belirtilmiştir. Türk tarihinde önemli olan Orhun Abidelerinin de Oğuzlar tarafından yazıldığı belirtilmektedir. (KAYNAK:OĞUZLAR-

aslan6641
01-26-2010, 01:14 AM
Yalmanlı, Seyhan

Yalmanlı, Adana ilinin Seyhan ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı Alevi köyüdür. 1700 yıllarında Suriye'den geldikleri bilinmektedir. Adana'nın en eski köyleri arasındadır. Köyün yerleşik düzene geçmesinde köyün toprak ağası olan Diyap ağa oğlu Yusuf Ağa köylülere hiç bir ücret almadan onlara toprak hibe etmiştir.Yusuf ağa 1937 yılında vefat etmiştir.Kendisinin hibe ettiği Köy mezarlığında defnedilmiştir.O zaman ki Deyüp lakabıplı ağaların torunları Günümüzde AKDOĞAN soyismi ile yaşamlarını sürdürmektedirler.Aşağıda göreceğiz gibi 25 yıl muhtarlık yapan Haydar AKDOĞAN Deyüp ailesindendir.

aslan6641
01-26-2010, 01:15 AM
Yolgeçen, Seyhan

Yolgeçen, Adana ilinin Seyhan ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Bir rivayete göre, geçmiş tarihlerde Adana - Tarsus yolu bu köyden geçermiş. Kervanlar burada mola verirlermiş. Köy de bu nedenle Yolgeçen adını almış. Bu köyde büyük bir han varmış. Yolgeçen hanı tabiri bu handan kaynaklanmıştır.

aslan6641
01-26-2010, 01:16 AM
Akpınar, Tufanbeyli

Konumu

Akpınar, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı olarak Kafkasya'dan göç eden Abazalar tarafından kurulmuş bir köydür.

Tarihçesi

Köyün resmi kuruluş tarihi 1877'dir. Köyün yerleşimcileri, 1864 Büyük Kafkas Sürgünü sürecinde Kafkasya'daki Gum Louwkıt adlı Abaza köyünden ayrılmışlardır. Bu yolla göç eden kafilenin bir bölümü Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Osmaniye köyünü, oradan da Çekerek ilçesindeki Fuadiye ve Çayırözü köyleriyle Aydıncık ilçesine bağlı Ağıllı köylerini kurmuş; kalanların bir bölümü Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Altıkesek köyünün temellerini atarken yoluna devam edenler ise Akpınar köyünün kurucuları olmuşlardır. Akpınar köyünün ilk yerleşimcilerinin Kafkasya'dan çıkıp bu köyün bulunduğu yere gelmeleri yaklaşık beş senelik bir süreçte gerçekleşmiştir.

Akpınarlı thamadalardan Enver Ateşman'a göre köyün bulunduğu araziye sonbaharda gelen ilk yerleşimciler, kışı komşu köy Yamanlı'da ailelere misafir olarak geçirmişler ve ilkbaharda Taşlıtepe mevkisine ahşap barakalar inşa ederek yerleşmişler. Ancak sıcaklarla birlikte sivrisinek ve salgın hastalıklara ek olarak Tufanbeyli ilçesiyle Pınarlar eski adı hastane köyü sakinleriyle yaşanan sorunlar eklenince yerleştikleri bölgeyi de değiştirerek bugünkü Akpınar köyünü kurmuşlardır.

Akpınar'ın kuruluşuna öncülük eden aileler Habat, Kopsirgen, Canımbey ve Laklardır. Köy, on yıl öncesine kadar Aşağı mahalle ve Yukarı mahalle olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Ancak yapılaşma sonucu bu iki mahalle bugün birleşmiştir. Anlatılanlara göre köyün ilk yerleşimcilerinin bugün bulunulan mevkiye hareketleri esnasında Habat sülalesinden bir yaşlının kağnısının bozulması üzerine Habatlar ve arkalarından gelen bazı aileler o an oldukları yeri beğenerek mesken tutmuşlar ve Aşağı mahalle'yi oluştururlarken diğerleri biraz daha ilerideki Yukarı mahalleyi kurmuşlardır.

Akpınar, kurulduğu dönemden başlayarak Osmanlı Devleti'ne ve devamında Türkiye Cumhuriyeti'ne insan gücü ve yönetici kadro bakımlarından katkılarda bulunmuştur. Rusların sürgünüyle anavatanlarını terkedere Anadolu topraklarına geleme durumunda kalan Kafkas milletinin Türkiye'ye bir yük değil, aksine kazanç olduğunu göstermesi bakımından bu katkılar önemlidir.

Köyün kuruluşunda yer alan sülaleler:

* Aşağı Mahalle: Habat,Kopsirgen, Kas, Acbek, Lak, Gırcın, Canımbey, Psınan, Candar, Napşı,Nalgoy
* Yukarı Mahalle: Tseykhua, Aysan, Muradın, Cguatan, Yaş, Uçğuna, Kalmık, Şak

Köye zamanla yerleşen yabancı aileler de olmuştur. 1951'de Bulgaristan'dan göç eden kafileyle gelen 4 göçmen aile geçici olarak köye yerleşmiştir. Akpınar'da Abaza ailelerin yanısıra Hatıkhuay kökenli bir aile de yer almaktadır.

Nüfusu

Köyün kuruluşundaki nüfus 85 hane ve 400 kişi iken Akpınar köyünde bugün 201 hane bulunmaktadır. Köy dışında yaşayan Akpınarlı aile sayısı 250 civarındadır. Köyün nüfusu, bugün itibariyle yaklaşık 2670 kişidir.

Sosyo-ekonomik durum

Köyde okuma-yazma oranı % 100'e yakındır. Üniversite eğitimi alan genç nüfusun oranı da üst düzeydedir. İlkokul, Yukarı mahallede cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak hizmet vermiştir. Aşağı Mahalle'deki ilkokul ise 1963 tarihinde açılmıştır. Aşağı mahalledeki cami 1990 yılında inşa edilirken 1904'da ise Yukarı Mahalle'de yeni bir cami yapılmıştır.

Köyün yol, su, elektrik ve sağlık gibi altyapı sorunlarının yok denebilecek seviyede olmasına rağmen çeşitli nedenlerle köyden kente göç etme dalgasından Akpınar köyü de nasibini almıştır. Genç nüfusun öğrenim yahut ekonomik nedenlerine ek olarak şehirde yaşama arzusu, bölgenin eğitim görmüş insanlara altyapı olarak cevap verememesi gibi sebeplerle Akpınar köyü de şehre göç vermeye devam etmektedir. Bu yolla köy dışında yaşayan Akpınarlı nüfus, 1000 kişiye ulaşmıştır.

Köyün ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarım ürünleri olarak çoğunlukla buğday, arpa, nohut, fasulye ve pancar ekimi yapılmaktadır. Bunların dışında özellikle son dönemlerde patates ekimi ve meyve yetiştiriciliği de önem kazanmıştır. Sulama amaçlı yapılmış bir göletten yararlanılarak Akpınar arazilerinin büyük bölümünde sulu tarım yapılabilmektedir. Köyde yaklaşık 10 yıl öncesine kadar Bünyan tarzı ipek halı dokumacılığı da bir diğer geçim vasıtası olarak değerlendirilmekteydi.

Civardaki diğer Kafkas kökenli köyler

Tufanbeyli ilçesine bağlı Polatpınar ve İğdebeli köyleri Abaza'dır. Kayapınar ve Koçcağız köyleri ise Kabardeydir. Civardaki bir diğer Kabardey köy de Sarız ilçesine bağlı Karakoyun'dur. Akpınar köyü Polatpınar ile 11 km, İğdebeli ile 15 km, Kayapınar ile 14 km, Koçcağız ile 7 km mesafede bulunmaktadır. Bunların dışında Pınarbaşı ve Göksun ilçelerindeki diğer Çerkes köyleri de dahil olmak üzere komşu Kafkas kökenli köyler arasında kız alıp verme ilişkileri bulunmaktadır. Akpınarlılar arasında yabancılarla yapılan evlilikler sınırlıdır.

Kültürel durum

Diğer birçok Kafkas köyünün aksine Akpınar köyünde anadil günümüze kadar getirilmiştir. Köyde Abazaca'nın Aşuwa aksanı büyük oranda konuşulmaktadır. Düğünler Abaza örf ve adetlerine göre yapılmaktadır.

Son zamanlarda gerek ana dilde gerekse örf ver adetler alanında asimilasyonun etkisi görülmeye başlamıştır. Baskı ve eziyet nedeniyle uzun ve yorucu bir süreçte gerçekleşen bir sürgünden sonra anayurtlarına elveda diyerek bu topraklara gelen ve burada da adeta bir süre ölüm-kalım savaşı veren insanların adaptasyon sorunlarının doğal bir sonucu olan asimilasyon ortamında öz kültürü devam ettirmek her geçen gün zorlaşmaktadır. Sözkonusu olumsuz gidişatın etkisini kırmak için elbirliğiyle gayret göstermek, kendisini sorumluluk üstlenmeye hazır hisseden herkes tarafından bir görev olarak algılanmalıdır. Her senenin Agustos ayinin ilk haftasinda Geleneksel olarak AYZZARA-ABADIRRAyapilmaktadir.Turkiyenin ve Avrupanin Degisik bolgelerine dagilan Akpinarlilar bu Geleneksel toplantida bir araya gelmektedirler.

aslan6641
01-26-2010, 01:17 AM
Ayvat, Tufanbeyli

Ayvat, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Ayvat köyü Tertipçiler, Osmanlar, Hösükler, Müslümler, Goceler, Deli İsmailler, Keçeler, ve Acarlar olmak üzere 8 sülaleden oluşmaktadır.

Ayvat Köyü'nün civarı 1800'lü yılların başına kadar Tufanbeyli ilçesinde o dönemin hayvancılık yapan zenginleri tarafından hayvan kışlama alnı olarak kullanılırken, 1830 yıllarında Höketçeli İmirzenin akrabası olan ve şimdilerde köyde "tertipçiler" olarak anılan sülalenin dedesinin buraya yerleşmesi sağlanmıştır.

Köyde "Osmanlar" olarak anılan sülalenin dedesi Murtaza, 1834 yılında Andırın tarafından Höketçe'ye gelmiş kısa bir süre burada kaldıktan sonra aynı yıl içinde Ayvat'a gelip yerleşmişlerdir.

1840 yıllarında Avşarların İç Anadolu'daki hareketleri esnasında Oruçoğlu tarafından Hösükler sülalesinin dedesi Hösük, Müslümler sülalesinin dedesi Müslüm, Goceler sülalesinin dedesi Musa, D. İsmailler sülalesinin dedesi D. İsmail, Keçeler sülalesinin dedesi Keçeli Ayvat’a gelip yerleşmişlerdir.

Acarlar sülalesinin dedesi Acar İsmail, 1855 yıllarında köye 12 yaşlarında kimsesiz küçük bir çocuk olarak gelmiş bir süre Müslümün yanında kaldıktan sonra Müslüman kızıyla evlenip köye yerleşmiştir.

1. Dünya Savaşı'na köyden çok sayıda insan gitmiş ancak geri dönmemiştir. Yine Kurtuluş Savaş'ına çok sayıda köy halkı katılmıştır.

aslan6641
01-26-2010, 01:18 AM
Çukurkışla, Tufanbeyli

Çukurkışla, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Çukurkışla köyü tufanbeylilnin ilk yeleşim köyüdür. elbistan gelen gurup burada mağaralara yerleşmiştir çukurun içinde olduğundan kişiler buraya kışın gelerek mağaralarda keçi baktıklarından çukurkışla denmiştir. bura kışın tufanbeyli lisanı ile kışlak olarak kulanılırmış

aslan6641
01-26-2010, 01:19 AM
Çatalçam, Tufanbeyli

Çatalçam, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Köyün ismi Ortaköy ve çatalçam arasında bulunan eski köy denilen mevkii de kuraklık geçmesi ve suların kuruması ile şimdiki Musalar kabinesinden Musa şimdiki mevcut su kaynağının başına gelir ve yerleşiler burada kurursa yani kuraklık olursa ne yaparız derler ve ŞANSA Derler o anki ismi Şanşa Koyarlar daha sonra ilçe kaymakamı köye geldiğinde köy girişinde tarih çok yeni olması gerekir 1950 lerde GENCO ALİ tarlasının yanıbaşında yolun kıyısında birkaç çatal olarak bulunan[tepeden degil yerden en az üç çatal] Ardıçı konu ederek bu köyün ismi ÇATALÇAM olsun der ve ÇATALÇAM Olur.NOT.eski köydeki ismi YAYLACI DIR.

aslan6641
01-26-2010, 01:20 AM
Demiroluk, Tufanbeyli

Demiroluk, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Demiroluk

Demiroluk Köyü Tufanbeyli İlçesi nin en güzel köylerinden birisidir. Köyümüz yaklaşık 100 haneye sahip olup, nüfus 524 tür. Adana merkeze uzaklığı 200km, ilçe merkezine uzaklığı ise 36 km dir. İlçeye giden diğer bir yol 20 km olmasına rağmen 1977 yılından sonra hiç bakım yapılmadığından dolayı kullanılamamaktadır.

Demiroluk Köyü önceleri Çatalçam Köyünün yayla bölgesiymiş. Sivas tan gelen göçmenler buraya yerleşmek istemiştir. Bunun üzerine Çatalçam Köyden birkaç ailenin buraya yerleşmesi sonucu köy kurulmuştur. Önceleri Çatalçam ın bir mahallesi iken 1957 yılında köy olmuştur.

Köyümüzün eskiden ağaçlarla kaplı olduğu söylenmektedir. Ancak bilinçsiz kesimler ve yapılan tahribatlar ağaç sayısını azaltmıştır. Arazisi engebeli olan köyün rakımı yaklaşık olarak 1650 m dir. Adana ı Kayseri den ayıran Orta Torosların en yüksek zirvelerinden olan Beydağının eteklerindedir. Köyümüzde genel geçim kaynağı hayvancılık olup; sulama amaçlı barajın yapılmasından sonra meyve sebze üretimi de artmıştır. Ayrıca el emeği göz nuru, Çok güzel nakışları olan kilimler ek bir geçim kaynağıdır.

Köyümüzün tarihi Hititlere ve Roma dönemine dayanmaktadır. Köyümüz M.Ö Hititler tarafından 1298 yıllarında kurulmuştur.Köyümüz Hitit döneminde önemli bir maden işleme alanıdır. Köyde Roma döneminden kalma bir kilise bulunmasına rağmen zamanla tahrip edilmiş ve günümüze birkaç kayadan başka bir şey kalmamıştır. Köyümüzde bulunan tarihi eserler Adana Arkeoloji Müzesi Etütlük bölümünde sergilenmektedir. Ayrıca köyün üst kısmında görülmeye değer güzellikte Mağaralar da bulunmaktadır.

Çevresi, yeşili, buz gibi suları ve sıcak insanlarıyla Çok güzel bir köydür DEMİROLUK

aslan6641
01-26-2010, 01:20 AM
Doğanbeyli, Tufanbeyli

Doğanbeyli, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tufanbeyli'nin güneyinde, ilçeye 20km. uzaklıkta Adana karayolunun 3km. batısında hafif engebeli yüksek bir düzlüğün kenarında şirin ve tipik bir Anadolu köyüdür. Eski adı Rum diyarı anlamına gelen Urumludur. Köyün kuruluşundan beri ermeniler yaşadiği icin bu adla bilindiği sanılmaktadir.

Hititler ve Romalılar zamanından beri var olduğu mevcut kalıntılardan anlaşılmaktadır. Köyde şu anda yaşamakta olanların nereden ve ne zaman geldiği kesin olarak bilinmemekle beraber 300 yıl kadar önce Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesine bağlı Geben Köyü'nden gelenlerden kurulduğu rivayet edilmektedir. Coğunluğu Gebenlilerden oluşmakla birlikte Horasan, Selanik, Saraycık ve Göbelliden gelen ailelerde mevcuttur.

Köy 1920 yılında Ermeniler tarafindan yakılmıs Kurtulus savaşı sırasında milis kuvvetleri ermenileri köyden atmışlardır. Köy yıkılmadan önce kaza statüsündeymiş. Yangın esnasında bazı kitaplar ve evrakları kurtarabilmek amacıyla Saimbeyli'ye götürmüşler bundan sonra da Saimbeyli kaza merkezi olmus. Tufanbeyli de kaza olunca köy Tufanbeyli'ye bağlanmıs. Ermenilerin yakıp yıktıkları köy bir yıl sonra tekrar kurulmuş. Kurtuluş Şavaşı komutanlarından Doğan bey'in adına izafeten 31 Aralik 1923' te köyün adı Doğanbeyli olarak değiştirlimiştir.

Köyün kuruluşuna katılan Ali Kaha, Çapar Ali, Eri Süleyman, Mehmet Kaha ve Latif Ağadir, soyadı kanunundan soyisimlerini almışlardır.

Köye bağlı çiftlik mahallesi ise 1935 yılında Tevfik Yıldırım adında bir kişinin yayla evi olarak yapmasıyla yerleşime açılmıs daha sonra 54 haneli bir mahelle haline gelmiştir.

Çevre köylere göre tarim arazileri hayli geniştir. Tarım modern araçlarla yapılmakta olup aynı zamanda orman köyü özelliklerini de taşımaktadır. Saimbeyli Orman İşletmesinin ana deposu Doğanbeyli köyündedir. Tarim arazileririn yüzde 75'i sulanabilir arazidir. Bahçecilik günden güne ağırlık kazanmaktadır.

aslan6641
01-26-2010, 01:22 AM
Güzelim, Tufanbeyli

Güzelim, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Tapu kayıtlarından yapılan araştırmalarda Eski Güzelim Köyünün XVII. yy dan itibaren yerleşim alanı olduğu; II. Abdülhamit devrinde Aziziye sancağına bağlı bir birim olduğu ve arazi vergisi alındığı bilinmektedir.

Tarihte 93 Harbi diye bilinen 1876-1877 Osmanlı - Rus Savaşından sonra Erzurum yöresinden kopup gelen ailelerin de katılımıyla "köy" kimliği alan Güzelim Köyü; Adana'nın en uzak ilçesi Tufanbeyli'nin en küçük köylerinden birisidir. Erzurum kökenli ailelerin geldiğinde Göğ İsmailler, Hacı Abdullah, Hacı Hasan, Durdu Kahalar ve Mulla Hasanlar olarak bilinen Türk ailelerin yanında zengin ermeni aileleri de yaşamakta ve bir yaylalık niteliğinde idi. Erzurum'dan gelen büyük aileler ile burada yaşayan Türk aileler, kısa sürede kaynaşmışlardır. I. Dünya Savaşı yıllarında Erzurum halkı Ermeni-Rus Mezalimine uğramıştı. Bu dönemde köyümüz, Erzurum yöresinden gelen ikinci bir göç dalgasına maruz kaldı. I. Dünya Savaşı yıllarında Köyümüz, ermeni istilasını yaşamıştır.

Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra Cumhuriyet döneminde Saimbeyli İlçesine bağlı bir köy olmuştur. 1957 yılında Tufanbeyli [Mağara]'nin ilçe olması ile köyümüz Tufanbeyli'ye bağlanmıştır.

Köyün tarihinin Cumhuriyet devrinde gelişimi bağlamında üç önemli aşaması olmuştur. Bunlar;

1- 1961 yılında köyümüz ilk okuluna kavuşmuştur. Okulun temeli köy muhtarı Hacı Taş zamanında atılmış, Mustafa Taşpınar'ın muhtarlığı zamanında bitirilmiştir. Okul yapılmadan önce yakın köylerde okuyan ilk gencini 1962 yılında öğretmen okuluna göndermiştir. Sonraki dönemde bu süreç hızlanmış ve Tufanbeyli İlçesinin ve Adana İlinin nüfus oranına göre en fazla okuyanı olan örnek bir köy statüsüne kavuşmuştur. Yurt dışındakiler hariç 100 haneli köyümüzde 30 üniversite öğrencisi çeşitli üniversitelerde eğitim görmektedirler. Okumuş meslek grupları da azımsanmayacak kadar çoktur.. Ayrıca yurt dışında bulunan üçüncü nesilden azımsanamayacak kadar gencimiz Avrupa üniversitelerinde okumakta ve kariyer sahibi olmaktadır. Köyümüzün yüzde 99 u okur-yazardır.

2- Köyümüzün arazisinin yetersiz olması, nüfusun artması sonucu ekonomik anlamda arayışlar başlamıştır. 1966 yılında Mecit Aygün ve Ali Gündoğan'ın köye getirdikleri bir gazetedeki ilandan yola çıkılarak kooperatif kurulmuş ve başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gönderilmeye başlanmıştır. Bu dönemden itibaren hem ekonomik, hem de kültürel ve eğitim bakımından Güzelim Köyünün kabuğunu yırtıp dışa açıldığı dönem başlamıştır ve bu süreç hızlanarak devam etmektedir.

3- Köyün eski yerleşim yerinin dar olması ve genişleyecek yer kalmaması; heyelan tehlikesi arz etmesi; ayrıca, köyün önünden geçen Demircik Suyunun yukarı tarafında yapılan sulama göletinin taşması durumunda sel baskınına maruz kalacağı düşünülerek köyün daha uygun bir yere taşınması gündeme gelmiştir. Seksenli yıllarda projelendirme aşaması başlatılmış, Ahmet Taşpınar'ın muhtarlığı döneminde resmi prosedür tamamlanarak 1984 yılından itibaren bugünkü Tufanbeyli-Adana yolu üzerinde "Hacı Ahmetin Düzü" denilen yere taşınmıştır. Taşınma işlemi 1993 yılında tamamlanmıştır. Bugünkü yeni Güzelim, planlı yerleşimi, modern alt yapısı, eğitimli ve kültürel seviyesi yüksek insanları ile Adana'nın en başta gelen örnek köylerinden biridir.

Köyümüzün bu seviyeye gelmesinde; Kurtuluş Savaşında şehit düşenlere, atılım yapmasında emeği geçen muhtarlara ve halkımıza, hayatta olmayanlara rahmet, kalanlara uzun ömürler diliyor ve şükranlarımızı arz ediyoruz. Bu bayrak yarışının nesiller boyu huzur ve barış ortamında ebediyen devam etmesi dileği ile...

aslan6641
01-26-2010, 01:24 AM
Kayapınar, Tufanbeyli

Kayapınar, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Kayapınar Adana iline bağlı Tufanbeyli ilçesinin bir köyüdür. İlçenin kuzeydoğusuna düşer. Yaklaşık 12 km uzaklıktadır. İklim olarak tipik bir karasal iklime sahip , dağlık bir köydür. Kayapınar halkı Kuzey Kafkasya dan gelen 1895 -1908 Kaberdey göçmenlerinden oluşmuştur. İlk göç sırasında Mersin'e yerleştirilmek istenmiş sıcak ve sinekler nedeniyle beğenmemişler. Daha sonraları İmamoğlu'na yerleştirilmek istenmiş orayıda istememişler. Tufanbeyli'ye gidince oranın iklimi ve ormanı Kafkasya'ya benzediği için oraya yerleşmişler.Köy adını köyün kuzey batısına düşen Kaya Pınar adındaki su kaynağından alır. Kaberdeyce dilinde "Ş'ejıkhué" dir. Orman ve hayvancılıkla geçinmişler. Oradaki köylerinin isimlerini bulundukları yerlere vererek isimlerin yaşamasını sağlamışlar. Uzun süre göç verene kadar kendi kültürlerini yaşattılar. Şu anda köyde yaşlı kesim çoğunlukta. Tufanbeyli'nin en çok göç veren köylerinden biridir.Göçedenlerin çoğunluğu Adana ve Kayseri'de ikamet etmektedirler.

aslan6641
01-26-2010, 01:25 AM
Kayarcık, Tufanbeyli

Kayarcık, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Kayarcık Köyü. 350-400 yıl kadar önce kurulmuiş b.r Türkmen köyüdür. Daha öncelere ait herhengi bilgi ve bulgu yoktur. Bizans döneminde köyün su kaynağından yararlanıldığı sanılmaktadaır. Şöyle ki; Köyün güneyinde bulunan Kazle denen yerde bir Bizans yerleşim yeri varmış yapılan kazılardan anlaşılmaktadır. Köyün suyuda cere boruularla buralara götürülmüş ama köyün bugünkü yerleşim yeri boş ormanlık arazi imiş. Kayarcıkta şu an ikamet eden ailelerden Fakıların ataları Kavukluzade Mehmet Hoca ilk skinlerdendir. Bu dururm arazi ve çeşmenin başında olmalarından anlaşılmaktadır. Kavuklu Mehmet Hoca Konar göçer bir Türk Aşiret Mensubudur. Köye yerleştikten sonra hayvancılığın yanında ziraat çılıkta yapmaışlardır.Bugün Mehmet Hoca'nın torunları Fakılar namı ile yaşamaktalar.

aslan6641
01-26-2010, 01:25 AM
Koçcağız, Tufanbeyli

Koçcağız, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köy, 1864 yılında Rusyadan göçen çerkezleri Kabardey kolundan gelmıştır ısmı ıse orada bulunan akarsudan almaktadır başlıca sülaleler boletıgo karmoga karabe jıtçu mırsıt ilk geldiklerinde nüfusu 600 civarında olsada çok fazla göç vermiştir adana kayseri istanbul almanya hollanda ankara göç vermiştir halen dil ve kültürünü korumayı başarmıştır gurbetdeki koçcağızlılar başarıyla ticaret hayatıda boy göstermektedirler

aslan6641
01-26-2010, 01:26 AM
Pekmezli, Tufanbeyli

Pekmezli, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı PEKMEZ kaynatma mevsiminde bir çocugun pekmez kazanın içine düşmesi sonucu köy şimdiki adını almıştır

aslan6641
01-26-2010, 01:27 AM
Pınarlar, Tufanbeyli

Pınarlar, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

askeriye kışlası olduğu için askeriye kırılıp ondan hastane adını almıştır.ikinçi adada dört tarafın da pınar olduğu için PINARLAR adı veril miştir.

aslan6641
01-26-2010, 01:28 AM
Taşpınar, Tufanbeyli

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Köy 1911 yılında Sivas ZaraBoğazören köyünden göçerek Sarız Ördekli ve Develi Gezbel Çadıryeri köylerine yerleşen Muzur Ağa ve Dursun efendi Tarafından Kuurulmuştur. Köyün ileri gelenleri arasında Muharrem Ağa, Medine Hasan gibi Kuvai Milliye dönemi insanları bulunmaktadır.

Tufanbeyli, Taşpınar Köyünden çıkan çok sayıda memur ve bürokrat bulunmaktadır.

aslan6641
01-26-2010, 01:29 AM
Yeşilova, Tufanbeyli

Yeşilova, Adana ilinin Tufanbeyli ilçesine bağlı bir köydür.

Koyde 1970 yillarda Almanya'ya calisma amacli gidenler olmustur bir cogu emekli olup yurda dönmüş ve daha mevcut calisanlarda bulunmaktadir. 2000'li yillarda köyün gençleri ve yetişkinleri iSTANBUL'a is icin goturulmus olup fakat kisa surede geri dönenler olmustur. Şimdi AB ülkelerinde ve bir cok yerde çalışmaktadırlar.

* Turan Karaşoğlu Fransadadır siyahları ve kaçak göçmenleri örgütleyerek bu ülkenin yönetimini ele geçirmeye çalışmaktadır. []

* Almaya da
* Belcika: Ali Yigit ve Yıldırım GÖRE
* Hollanda ilyas Turkoglu
* Youtube.com video paylaşım sitesinde köyün pek çok tanıtım videosu vardır.

Tarihi

Eski adı Kazıklıdır. Kozanoğlu Derebeyi'nin atlarının su içmesi ve otlaması için ırmak kenarına çakılan kazıklardan bu ismi almıştır. 1975 yılında ismi Yeşilova olarak değiştirilmiştir. Bu köy 105 senelik yeşilova köyüdür. Bu köy tapusu olmayan kapısı olmayan yolu olmayan beli olmayan Elbistanlı Karabekir ağaların köyüdür. Köy halkının Maraşa bağlı Sevin Köyü'nden geldiği bilinmektedir. Köyün yerinin hayvancılığa elverişli olması nedeniyle anlaşmazlık ve kavgalar cıkmış. Kavgalı iki kişinin ölmesi nedeniyle Kayarcık Köyü ile Sevin'den gelenlerin arası acilmis. Kozanoğlu Derebeyi Sevin'den gelenleri şimdiki yerlerine yerleştirilmiştir. Yeşilova Köyü Tufanbeyli'nin güneydoğusunda yer almakta olup Yamanlı Kayarcık, Ortaoluk, Çukurkışla ve beypınarı köyleriyle komşudur. Sulu tarıma geçilmekle beraber arazinin engebeli olması nedeniyle her yer sulanmamaktadır. Köyün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde en çok buğday, pancar, nohut fasulye, ayçiçeği, patates yetiştirilmektedir. Köyde okuma yazma oranı % 90 civarındadır. Okumaya ve okuyana karşı son yıllarda büyük ilgi başlamış sadece öğenci okutmak için kış aylarında çevre il ve ilçelere göc etmektedirler. İlçesi tufanbeyli, adana'nın en ücra köşesinde olduğu için fazla gelişmemiştir.

aslan6641
01-26-2010, 01:30 AM
Hamzalı, Yumurtalık

Hamzalı, Adana ilinin Yumurtalık ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Hamzalı köyü; 1924 Yunanistan'ın Selanik şehrinden göç edip gelen muhacirlerin yerleştiği ve yaşadığı bir köydür. Köyün adı da şurdan gelir; zamanında köyün kurulduğu yerde Hamza Bey Çiftliği varmış. Köyün adıda burdan gelmektedir. Köyün eski adlarından biride Bedros'tur.

aslan6641
01-26-2010, 01:31 AM
Haylazlı, Yumurtalık

Haylazlı, Adana ilinin Yumurtalık ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

1865 yılında Toroslar'dan ve Kayseri'den göç edip kıyıya yerleşen nüfusun yaşadığı, Davudi dağı ve Uyuz dağı arasındaki yerleşim birimidir.

Köyün önceki adı "Muradiye"dir. Bir rivayete göre, bir dönemin Adana Valisi Bahri Paşa, köylülerin yerleşik yaşama geçmeleri için onlara bağ çubuğu vermiş, ancak yerleşik yaşama geçmek istemeyen köylüler çubukların kök kısımlarını yakmışlardır. Bunun üzerine vali "siz haylaz insanlarsınız sizin köyünüzün adı haylazlı olsun" demiş ve köyün ismi bu şekilde değişmiştir.

İlk olarak liderliğini buraya göç eden Yörükler ve kardeşleri yapmıştır. Fertlerinin bir bölümü Türkmen soyismiyle bu köyde ve geri kalanları da hayatlarını memleketin değişik yerlerinde sürdürmektedirler

aslan6641
01-26-2010, 01:32 AM
Kuzupınarı, Yumurtalık

Kuzupınarı, Adana ilinin Yumurtalık ilçesine bağlı bir köydür.

Tarih

kuzupınarı köyü karakoyunlu ve bahşiş yörüklerinden oluşmaktadır köy 4 parcadan oluşur hacımüminler,zeynepli ,tahriye,ve karahüseyinliler den oluşur

aslan6641
01-26-2010, 01:33 AM
Narlıören, Yumurtalık

Narlıören, Adana ilinin Yumurtalık ilçesine bağlı bir köydür.

Köy genel de Bozdoğan Cerit ve Yörükler den oluşmaktadır. Ayrıca bir çok oymağa sahiptir. Köye bağlı bulunan Herekli çiftiliği Köyün karşısında yer alır. Narlı ören de bulunan aileler Yozcu Kömür Temiz gibi isimlerdir. Herekli, ise Herekli oğulları ve Özcan aileleri vardır. Karadağlı aşiretinden olan ve kökü Bozdoğan lar a dayanan ailede Özcan ailesidir.Çiftiliğin kurucularından Karadağlı Musa nın nesilleri dünya nın çeşitli yerlerine yayılmıştır.

aslan6641
01-26-2010, 01:34 AM
Yeniköy, Yumurtalık

Yeniköy, Adana ilinin Yumurtalık ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyümüzü 1841 yılında Bugün Demirtaş-Zeytinbeli yol kavşağının kuzeyinde ahşap sazlıktan yapılma evlerle inşa edilmiş olan köyümüz çıkan bir yanğın sonucu tüm köy tamamen yok olmuş ve şu anda kurulduğu yere çiftlik şeklinde ev yaptıran Kahyaoğulları evleri yanan köylüleri davet ederek misafir etmiş burada bulunan Devlet arazileri istimlak edilerek yerleşim alanına çevirilmiş,köy yeniden inşa edildiğinden dolayı adıda YENİKÖY olarak belirlenmiştir.1951 yılında Ülkemize gelen Muhacırlardan 27 hane bu köye devlet tarafından yerleştirilmiştir.Köyün çevresinde Lidyalılar ve Romalılar dönemine ait tarihi antik yerler bulunmaktadır. Halen bu yerler Turizme kazandırılmak için beklenilmektedir.Yöre çevresinde Yeraltı şehirleri olduğu bilinmektedir. Ancak herhangi bir kazı çalışması yapılmamıştır.Bu yeraltı şehirlerinin birbirlerine geçişi sağlayan yeraltı tüneller mevcuttur. Bu tünellerde halen Demir parmaklıklar mevcuttur. Ancak hiçbir arkaoloji çalışma yapılmamıştır.

aslan6641
01-26-2010, 01:35 AM
Akpınar, Yüreğir

Akpınar, Adana ilinin Yüreğir ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı köyün merkezinde bulunan iki adet büyük çeşmeden gelir.Bu çeşmeden akan berrak sudan dolayı köyün ismi beyaz anlamına gelen Akpınar olarak konulmuştur.

Köyün tarihi 1900'lerin öncesine kadar dayanır. Köyün tamamına yakını göçmendir. 93 harbiyla Adana'ya oradan da bu bölgeye yerleşmişlerdir. Osmanlının ilk yıllarında Adandoludan Selanik ve Bulgaristana serdar olarak giden ve 93 Harbini takiben Adanaya iskan olunan Türkler tarafından kurulan köy, 1950'lerden sonra Adana'ya göç vermiştir.

aslan6641
01-26-2010, 01:35 AM
Belören, Yüreğir

Belören, Adana ilinin Yüreğir ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı çok eskidan Belviranmış ve bu daha sonraları belören olarak değiştirilmiştir. Bu isim ise şuradan gelmiştir. Atalarımız bu köye ilk geldiklerinde köyü bir dağın kenarına kurmuşlardır ve köy dağın eteğinde olduğu için köye bel ören yani dağın etekleri örten anlamında bir isim katmışlardır.

aslan6641
01-26-2010, 01:37 AM
Kaşlıca, Yüreğir

Kaşlıca, Adana ilinin Yüreğir ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Ramazanoğulları dönemi

Kaşlıca yerleşkesinde ilk insan toplulukları m.ö. 2000 yıllarında yaşamaya başlamışlardır.Özellikle köyün 200 metre kuzeydoğusunda bulunan antik yeraltı mağaraları bir dönem ilk yerleşen

topluluklar tarafından kullanılmıştır.Ardından Romalılar, Misis,Sis,Ayasve Tarsus'u ele geçirince bu bölge de Roma hakimiyetine girmiştir.Adana'da Taşköprü'yü inşa eden ünlü Roma imparatoru Constantin

m.s.4.yy.da Misis'e ünlü Lokman Hekim Köprüsü ve Kaşlıca civarına Cebel Nur Dağı eteklerine de Kızlar Kalesini inşa ettirmiştir.Günümüzde köyde bu dönemden kalma bir kilise kalıntısı mevcuttur.13.yy.da Cengiz Han'a bağlı Moğol orduları Orta Asyadan başlayarak İran ve Anadolu'da büyük bir istila

hareketine girişmişleridir.Moğol istilasından kaçan kavimlerden birisi olan Oğuzların

Üçok kolu,Yüreğir boyundan olan Türkmen aşiretleri bu bölgeye Memlük hükümdarı Baybarstarafından yerleştirilmiştir.Daha sonra Memlük İmparatorluğu bölgeyi işgal ederken

bu Yörük aşiretleri özellikle Ermeniler ve Bizans'la savaşında yardımcı olduğu için Ayas,Misis ve Adana civarlarını Üçok kolundan Ramazan Bey'e,K.maraş ve Kayseri civarını da

Bozok kolundan Dulkadir Bey'e vermişlerdir.1375 yılında Memlükler son hristiyan krallık olan

Sis Krallığını da fethetti ve Ayas civarının yönetimini Ramazan Bey'e bıraktı.Ramazan bey ölünce yerine oğlu İbrahim beygeçti.Bu yıllarda Memlükler bölgede hakim oldular ve dolayısıyla Ramazanoğlullarının hakimiyeti de arttıFakat İbrahim bey Memlüklere isyan edince kardeşi

Mehmet Bey'le birlikte Halep valisi Yelboğa el Nasiri tarafından Misis'de yakalanıp boğduruldu.

1383 yılında beyliğin başına kardeşi Sihabettin Ahmet beygeçti.Bu dönemde Malatya'da bulunan Türkmen aşiretlerini de Çukurova'ya getirdi ve himayesine aldı.Kendi döneminde Ayas (Yumurtalık,Misis,Kozan,Adana ve Tarsus'u himayesine aldı.Beylik en şaşalı dönemini onun

zamanında yaşadı.Bu dönemde Ramazanoğulları da Osmanlılar ve diğer Anadolu beylikleri gibi localar,zanaat odaları,Bektaşi Dergahları kurarak Anadolunun Türkleştirilmesine büyük

faydalar sağlamışlardır.

1416'da Şihabettin bey ölünce beylik zayıflamaya başladı ve yerine oğlu 2. İbrahim geçti. Fakat İbrahim bey Memlüklere karşı Karamanoğuları ile işbirliği yapınca azledildi ve yerine 1417 yılında kardeşi Hamza bey atandı.Bu dönemde

Dulkadiroğulları beyliğinin elindeki Kayseri'ye sefere çıkıldı.Mısırdaki Memlük hanedanının yaşadığı çalkantıların etkisiyle doğal müttefikleri olan Ramazanoğlu Beyliği de çok zayıfladı.Bu tarihten sonra beyliğin başına Mehmet bey,Eylük bey,Ömer bey, Halil bey geçmiş ama o kadar güçsüz bir hale gelmişlerdi ki artık kendilerine bey bile demiyorlardı.1510 yılında Halil beyin ölümü ile yerine oğlu Mahmut bey geçti.

Osmanlı Dönemi

Bu sırada 1516 yılında Yavuz Sultan Selim Mısır seferine çıktı ve ordusu ile bugünkü Kaşlıca köyünün güneyindeki Ceyhan ovasında konakladı.Mahmut bey de Yavuz Selim'e bağlılığını bildirerek ona katıldı. Böylece Ramazanoğlu beyliği fiilen bitmiş oldu.Hatta Yavuz Selim Hazinedarı ve Yeniçerilerinin bir kısmını görevlendirerek eğer ordu Mısır seferinde bozguna uğrarsa askerlerin dönüşte ihtiyaçlarını gidermesi için bir miktar altın ve ziynetten oluşan bir hazineyi Kaşlıca yakınlarındaki Kızlar Kalesi eteklerine gömdürmüştür.Tabii ordu Mısırdan büyük bir fetihle dönüp dağılan Memlük Devletinin tüm hazinesi ele geçirilince bu gizli hazinenin kullanılmasına gerek de kalmadı.Bu dönemde beylik Osmanlıya iltihak olunca Beyliğin merkezi de Adana'ya taşındı.

Son dönemde Kubad bey ve sonra da Piri bey başa geçti.En son da "Derviş bey" beyliğin başına geçti ve 1596 da vefat etti.Her ne kadar ardından İsmail bey, Mehmet bey ve en son olarak da Pir Mansur bey oldularsa da artık bu topraklar fiilen Osmanlı hakmiyetine girmişti.

Son Dönem :Cumhuriyet yılları

Ramazanoğlu beyliği tarih sahnesinde silinince tüm cazibe merkezi Adana'ya kaymaya başladı ve Misis ve civarı unutulmaya başladı.Kurtuluş savaşı yıllarında bölgede bulunan Ermeni çeteciler Fransızlarla birlikte özellikle Misis merkez olmak üzere Kilikya adında bir Ermeni devleti kurmaya çalıştılar.Bu yıllarda Kaşlıca ve çevresi çetecilerle Kuvayi Milliyecilerin çatışmalarına sahne oldu.

Kaşlıca köyü ve Misis havzası özellikle Cumhuriyet dönemindeki şehirleşmenin ve sanayileşmenin etkisi ile hızla göç vermeye başlamış,sosyo-ekonomik önemi kaybolmaya yüz tutmuştur.Özellikle son yıllarda hızlanan bir artışla Yurtdışına,büyük şehirlere göç vermeye devam etmektedir.Şu anda köyde yaşayanların hemen hemen tamamının çocukları ve akrabaları başka bölgelerde yerleşmiştir. Köy halkının tamamına yakını Filhak, Yılmaz, Sönmez, Kaya, Sunal, Metin, Kökler,Bilirler, Tosunlar yener ailelerinden oluşmaktadır.

aslan6641
12-21-2011, 11:08 PM
Kocaeli’nin Tarihçesi
Dünya’nın önemli yollarının kavşak noktası durumunda olan izmit ve civarında tarih öncesi çağlardan yaklaşık olarak M.Ö. 3000’den itibaren insanların yaşamakta olduğu yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.
Günümüze kadar devamlı iskan edilmiş olan izmit’e ait, ilk deliller M.Ö. 12 yy.’a kadar dayanmaktadır. Bu tarihlerde Frigler bölgeyi ellerinde tutmuş, ardından Yunanistan’ın Megara şehrinden kendilerine yeni bir yer aramak için yola çıkan göçmen bir grup, şimdiki Başiskele mevkiinde ASTAKOZ adını verdikleri şehri kurmuşlardır.
Trakia kralı Lysimakhos’un ASTAKOZ ‘u tahrip ettirmesiyle bugünkü Izmit’inde üzerinde bulunduğu yamaçlara NIKOMEDIA adında yeni bir şehir kurulur. M.Ö. 262 yılında şehri inşa ettiren Büyük iskender’in Anadolu’yu fethetmekle görevli kralı Nikomedes, şehre eşinin ismini vermiştir. Giderek yükselen
Bitinya Krallığı’nın merkezi Nikomedia, büyük Helenistik şehir olur. M.Ö. 91 – 94 yıllarında Romalılara bağışlanır. M.S. 284 yılında imparator Diokletionus, Nikomedia’yı yeniden başkent yapar. Onun zamanında Nikomedia; Roma, Antakya, Iskenderiye’den sonra dünyanın dördüncü büyük şehridir.
11. yy.’ ın son çeyreğinde Nikomedia, Selçuklular tarafından zaptedilir. I. Haçlı Seferi’nde geri alınan Nikomedia, bir süre Latinlerin işgalinde kaldıktan sonra tekrar Selçuklular’a geçer. Orhan Gazi zamanında, Adapazarı ve Hendek yöreleri valisi Akçakoca, kenti alınca şehir Osmanlı Devleti’nin egemenliğine girer. Başlangıçta Iznik’in yan komşusu anlamında Iznikmid olan bu şehrin adı, zamanla Izmit’e dönüşmüştür.
1888 yılına kadar Istanbul’a bağlı kalan Izmit bu tarihten sonra ayrı bir kent olur. Istiklal harbi öncesi Ingiliz ve Yunanlı kuvvetlerin işgalinde kalan şehir 28 Haziran 1921’ de kurtarılmış,
Cumhuriyetin ilanından sonra da Kocaeli vilayetinin merkezi olmuştur.
Cumhuriyet döneminde bölgeye yapılan sanayi yatırımları ile sanayi alt yapısı tamamiyle şekillenir, hem devlet hem de özel girişimler artar. Bugün ileri düzeyde sanayi ve endüstri kenti olan Kocaeli, çevresi ile demiryolu ve en geniş karayolu ağına sahiptir. Bunun yanısıra Derince ve Izmit limanlarıyla da dünyanın dört bir yanına deniz yolu bağlantısı kurmuştur.
Yüzölçümü açısından küçük bir il olan Kocaeli, gerek sanayi sektöründe üretim, katmadeğer gerekse bu sektörde çalışan insan açısından sadece Türkiye için değil, dünya içinde ilginç bir örnektir.
Doğal güzellikleri, plajları, yaylaları, kayak merkezi ve tarihi eserlerinin yanında Karadeniz ve Marmara Denizi’ ne olan kıyıları, Kocaeli iline ticaret ve turizm açısından da ayrı bir dönem taşımaktadır.
Kocaeli’nin konumu
Kocaeli; Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan Marmara Denizi’nin ve Marmara Bölgesi doğusunda yer alan bir ildir. Gebze, Körfez, Karamürsel, Gölcük, Kandıra, Derince ve merkez ilçe Izmit olmak üzere toplam yedi ilçeden oluşur.
Kuzeyde Karadeniz. Doğuda ve güneydoğuda Sakarya, güneyde Bursa, batıda Yalova ve Istanbul illeri yer almaktadır. Türkiye’nin en küçük 6. ili olan Kocaeli’nin yüzölçümü 3.505 km’dir. 1997 yılında yapılan sayıma göre nüfus 1.177.379 olup km ye 343 kişi düşmektedir. Kara, demir, deniz ve hava yolu ulaşımları ile Türkiye’nin en önemli geçiş noktalarından biridir.
izmit
Kocaeli’nin merkez ilçesi olan ve aynı adı taşıyan izmit, Körfez’in doğu ucuna yakın olan bir kıyı kentidir. Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasındaki en önemli geçiş güzergahının üzerinde kurulmuş, tarihi bir kenttir. Büyük sanayi kuruluşlarının ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu Izmit’in nüfusu köy ve bucaklarıyla birlikte toplam 342.178’e ulaşmıştır. Izmit sanayi kenti olarak tanınmasının yanı sıra, kültür, sanat ve eğitim kenti olma yolunda ciddi atılımlar yapan bir kenttir. Kente özgü bir tatlı olan pişmaniye ile de dünya çapında bir üne sahiptir.
Derince
Osmanlılar döneminde “Çınar Çayırı” olarak alınan ve I. Selim zamanında Çınarlı Köyü olarak kayıtlara geçen bir yerleşim yeridir. Etkin ve hızlı gelişen sanayileşmenin getirisiyle yoğun şekilde göç almış; hızla artan nüfusu ile gelişerek 1999 yılında ilçe olmuştur. Ilçe nüfusu yaklaşık 101.182’dir. Istanbul ile Anadolu arasında geçiş sağlayan yolları ve Marmara Denizi’nde boğazların trafik ve navlun yükünü hafifletici etkisi olan Derince Limanı; çok etkin dağıtıcı – toplayıcı Ro-Ro seferlerini yürütmektedir. Kocaeli ilinin sanayi özelliklerini yoğun bir şekilde bünyesinde barındıran Derince, büyük sanayi kuruluşlarının yanısıra iş merkezleri ve küçük sanayi kuruluşları ile de ilimizin sanayi merkezlerindendir. Derince, Çenesuyu ile de ülke çapında bir üne sahiptir.
Gölcük
Izmit Körfezi’nin güney sahilinde yer alan ilçe, Izmit’e 16 km uzaklıktadır. 199 km2 yüzölçümü olan Gölcük, Samanlı dağları ile Izmit Körfezi’nin arasında bulunmaktadır. Gölcük kent merkezi, Izmit – Bursa karayolunun iki yanında doğu – batı yönünde dar bir şerit halinde uzanan yerleşimin uzunluğu 3.5 km, kuzey – güney yönünde genişliği ise 1 km’dir. Kuzeyden Körfez, güneyden dik yamaçlar, batıdan geniş bir alanı kaplayan askeri alanlarla sınırlanmıştır. Nüfusu 132.887’dir.
Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri olan Gölcük 17 Ağustos 1999 Marmara felaketinde çok büyük hasarlar almıştır.
Körfez
Izmit’in batı sahilinde kara ve demiryolu üzerinde yeralmaktadır. Izmit’e 17 km uzaklıkta ilçede sahil kıyısında bulunan ve Türkiye’nin sayılı otomobil pistlerinden olan Körfez pisti, kirazı, sahil yolunda bulunan çay bahçeleri ile günübirlik dinlenme merkezidir. Ilçede Tüpraş, Petkim, Igsaş gibi büyük sanayi kuruluşları bulunmaktadır. Nüfusu 101.765’dir. Körfeze bağlı Hereke beldesi meşhur ipek halıları ile ün yapmış bir yöredir. Ayrıca Sümerbank’a ait halı fabrikası da bu beldededir. Alman imparatoru Kaiser Wilhelm’in Osmanlı Imparatorluğunu ziyareti için özel olarak Yıldız Sarayının minyatürü olarak yapılan köşk da fabrika sınırlarının içinde yer almaktadır.
Kandıra
Izmit Körfezi’nin kuzeyinde Karadeniz sahilindedir. Ilçe, kuzeyde Karadeniz’in engin sularına yaslanırken, doğuda da Sakarya iline bağlı Kaynarca ilçesi ile sınırlıdır. Batı sınırında Istanbul’un Şile ilçesinin, Ağva kasabası ile komşu olan Kandıra’nın güney sınırını il merkezine bağlı olan köyler oluşturur. Izmit’e 45 km uzaklıktadır. Ilçenin nüfusu 50.214’dür. Bizanslılar ilçeye santral anlamına gelen “Kentri” adını vermişlerdir. Kerpe Bitinya Krallığı’nın ardından Roma, Bizans ve Ceneviz gemilerinin uğrağı haline gelmiştir. Osmanlı döneminde Istanbul’un odun kömürü, tomruk gibi ihtiyaçları Kerpe’den sağlanmıştır. Kandıra Orhan Bey zamanında Kocaeli Fatihi adıyla anılan Akçakoca Bey tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1868 yılından önce Kandıra Üsküdar kazasına bağlı bir nahiye iken ilçe olunca bağımsız Izmit Sancağı’na bağlanmıştır. Kandıra ilimizdeki temiz sahilleri nedeniyle yaz aylarında turizm faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir ilçedir. Babadağı tepesinde Kocaeli Fatihi Akçakoca’nın anıt mezarı bulunmaktadır. Yöreye özgü Kandıra bezi köy evlerindeki tezgahlarda dokunup, eski Türk motifleriyle işlenerek beğeniye sunulmaktadır. Hindisi ve yoğurdu ile haklı bir üne kavuşan Kandıra, meşhur süsleme taşları ile de çok iyi tanınmaktadır.
Karamürsel
Izmit Körfezi’nin güney kıyısında, Izmit-Yalova kıyı yolu üzerinde kurulmuş 46.229 nüfuslu bir ilçedir. Karamürsel’in doğusunda Gölcük, güneyinde Iznik, batısında Yalova, Kuzeyinde ise Marmara Denizi yer almaktadır. Izmit’e 34 km uzaklıktadır. Ilk Osmanlı Kaptan-ı Derya’sı Karamürsel Bey’in anıt mezarının da bulunduğu ilçe; sahildeki çay bahçeleri, parkları, yürüyüş alanları, restaurantlarıyla, ilgi çeken mekanlardandır. Karamürsel sepetiyle tanına bu yöremiz, sera çiçekciliğinde de büyük ilerlemeler kaydetmeştir.
Gebze
Izmit Istanbul karayolu üzerinde Izmit’e 51 km uzaklıktadır. Büyük sanayi kuruluşları yanında Türkiye Bilimsel ve Teknik araştırmalar Kurumu (TÜBITAK-MAM) ve Gebze Ileri teknoloji Enstitüsünde bulunduğu ilçenin nüfusu 402.926’ya ulaşmıştır. Kartacalı Komutan Hannibal’ın mezarı, Arkeolog ressam Osman Hamdi Bey’in Müze – Evi ile Mimar Sinan’ın eseri Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Gebze’nin önemli tarihi eserlerindendir.
Gebze’de ikinci konut ağırlıklı yerleşim birimlerinden Darıca – Bayramoğlu, yazlık siteleri ve sahili Gebze’nin önemli tatil beldelerindendir. Ballıkayalar Tabiat Parkı, Darıca Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı Parkı da ilçenin doğal güzelliklerini oluşturmaktadır.
TURISTIK YERLER - DOĞAL GÜZELLIKLER
Kerpe
Kandıra'ya 10 km. Izmit'e 50 km. uzaklıktaki masmavi denizi, çam ormanları ile şirin bir Karadeniz köyüdür.
Antik bir kent üstüne kurulan Kerpe, 150 metreye kadar sığ denize ve eşşiz kumsallara sahiptir. Günübirlik kullanım
olanakları olduğu gibi motel ve pansiyonları da vardır. Doğal kumsalları, zengin balık çeşitleri, tertemiz çam havası bozulmamış doğal plajları ile adeta bir tutku beldesidir.
Kefken & Pembe Kayalar
Kandıra'ya 20 km. uzaklıktaki Kefken, kıyı yerleşimleri içinde en gelişmiş olanıdır. Denizi, kumsalları ve çam ormanları en önemli özellikleridir.
Pembe kayalar mevkii, ilginç jeolojik yapısı nedeniyle görülmesi gereken yerlerdendir. Suyun içinde yumuşak olan kayalar çıkarıldıktan sonra sertleşmektedirler. Bu özelliklerden dolayı Osmanlı döneminde insan gücüyle dikdörtgenler şeklinde kesilerek, deniz yoluyla Istanbul'a getirilmiş Sultanahmet Camii dahil bir çok caminin yapımında kullanılmıştır. Bölgede balıkçılık oldukça gelişmiş ve büyük balık üretim istasyonları kurulmuştur. Amatör sualtı avcıları için de çeşitli olanaklar sunmaktadır.
Cebeci
Kandıra'ya 27 km. uzaklıktaki Cebeci, temiz denizi, kumsal ve çam ormanları ile tatil cennetidir. Ayrıca Eylül - Ekim aylarında yaban ördeği, çulluk ve sülün açısından zengindir. Cebeci'de günbatımı seyretmek yörenin çekiciliğini arttıran unsurlardan biridir. Cebeci'nin karşısında Kefken ve Giresun Adası olmak üzere iki ada bulunmaktadır. Kefken Adası, Karadeniz'de üzerinde insan yaşayan tek adadır. Ayrıca gemilerin barınabileceği limanı da vardır. Cebeci'de "cik cik" denilen kum midyeleri çok ünlüdür.
Sarısu & Bağırganlı
Sarısu Kandıra'ya 8 km. uzaklıktaki Babaköy sınırları içinde Sarısı Deresi'nin Karadenizle birleştiği yerde kurulmuştur. Ağaçlar arasından süzülerek gelen Sarısu deresinde sazan, tatlısu levreği ve çeşitli tatlısu balıkları üretilmektedir. Sarısu 1 km uzunluğundaki kumsalı ve masmavi denizi ile gerek günübirlik turizm, gerekse çadır turizmi ve kampinge uygun bir köydür. Denize girmek için dereyi salla geçmek gerekmektedir.
Bağırganlı'ya Ağva - Kandıra yolu üzerinden Sofalı ayrımı ile 13 km sonra ulaşılır. Köyün sahil şeridinde kır gazinoları ve cafeler bulunmaktadır.
Eskihisar
Gebze'nin güneybatısında, ilçe merkezine 6 km. uzaklıktaki Eskihisar, Istanbul-Ankara karayolu ve Gebze istasyonu ile bağlantılıdır. Eski çağlarda Izmit Körfezi'nin güneyindeki geçişi kontrol altında tutan önemli bir geçit olma özelliğini uzun süre korumuştur. Bugün Körfez geçişinin en önemli geçiş noktasıdır. Her yarım saatte bir karşılıklı kalkan feribotlar, Eskihisar-Topçular arasında binlerce otomobilin Körfez'den geçmesini sağlar. Eskihisar Köyü tarihi ve mistik kokusu, balıkçıları, limanı ve kalesi ile dinlendirici bir özelliktedir.
Tavşancıl
Orhangazi tarafından 14. yy' da kurulmuştur. Sahilde ve yamaçta olmak üzere iki bölümden oluşur. Asıl Tavşancıl yamaçta olanıdır. Burada 19. yy'dan kalma tescilli ahşap ve kagir denizi nazır konaklar bulunmaktadır. Aşağı Tavşancıldan ise; demiryolu ve D-100 karayolu geçmektedir. Restaurant, Çay bahçeleri ve barınakları bulunan Tavşancıl sahil düzenlenmesi yapılmış şirin bir beldedir.
Bayramoğlu
Bayramoğlu Gebze'ye bağlı, Istanbul ve Izmit'in ikinci konut ağırlıklı bir dinlenme merkezidir. Temiz denizi, kumsalı ve modern dinlenme tesisleri ile alternatifler sunmaktadır.
Karamürsel
Karamürsel sahilinde yer alan çay bahçeleri, yürüyüş ve oyun alanları ile halka hizmet ederken, kıyı şeridinde bulunan balıkçı köyleri ile kent turizmine katkıda bulunmaktadır.
Karamürsel-Yalova yolu üzerinde ise özellikle yazlıkçılara ait villalar yer almaktadır.
Gölcük - Değirmendere
Gölcük kıyılarında Değirmendere, Halıdere, Ulaşlı yakın zamana kadar denizinden faydalanılan sahil yerleşimleriydi. Bugün ise, buraları kıyı restaurantları ve çay bahçeleri ile günün yorgunluğunu atmak için tercih edilen kıyı kasabaları olmuştur. Bu kasabaların büyük çoğunluğu ise 17 Ağustos felaketinde büyük kayıplar vermiştir.
Ballıkayalar Vadisi
Gebze'ye bağlı Tavşanlı Köyündeki "Tabiat Parkı ve Doğal Sit Alanı" ilan edilen Ballıkayalar Vadisi 1.5 km uzunluğunda 40 - 80 metre genişliğindedir.Dağcıların iniş ve tırmanış yaptıkları Ballıkayalar Vadisi kireç taşlarının erimesi sonucu gelişen Jeomorfolojik şekilleri ile bir karstik boğazdadır. Vadi içinde göl, şelaler ve Ballıkaya Deresi'ne ulaşan travertenler üzerinde seyir terasları bulunmaktadır. Kamping için çadır kurmaya elverişli düzlüklerin bulunduğu kanyonda doğu ve batıdaki sırtlarında yürüyüş alanları bulunmaktadır.
Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı
Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı Bayramoğlu'nda 1991 yılında nesli tükenmekte olan hayvanların bakımı üstlenmek için kurulmuştur. 140.000 m2 'lik bir alanı kaplayan parkta, 350 çeşit hayvan ve 250 çeşit bitki bulunmaktadır. Hergün ücret karşılığı ziyaret edilen Darıca Kuş Cenneti, eğitim, gezi ve günübirlik dinlenme amaçlı özel bir tesistir.
Beşkayalar Tabiat Parkı
Yuvacık Barajı iki büyük derenin birleştiği vadide, Yuvacık beldesi yakınlarında inşa edilmiştir. Baraj yapımı öncesi derelerin kenarlarındaki alabalık çiftlikleri ve doğal ortamları ilgi çekerken, sonralarda baraj gölünün çevresiyle oluşturduğu güzellikler görülmeye değer hale gelmiştir. Baraj Körfez ve Izmit manzarası eşliğinde çıkmaya başlayacağınız tepelerden birkaç köy geçtikten sonra, Yuvacık'a 1 saat mesafede Aytepe Köyü'ne ulaşılmaktadır. Hafta sonu turizmine açılan bölgede trekking yapılmaktadır.

behçet
09-21-2016, 11:23 PM
Ustalar elerinize sağlık.
Saygılar.